İzmir Büyükşehir Belediyesi Meclisi eylül ayı olağan toplantısı Fuar Kültürpark Alanı'ndaki yeni meclis toplantı salonunda Tunç Soyer başkanlığında gerçekleşti.
Toplantının dilek ve öneriler kısmında söz alan AK Parti Grup Başkan Vekili Özgür Hızal, Soyer'in 9 Eylül günü ayrıştırıcı bir dil kullandığını ileri sürdü.
Konuşması sırasında Soyer'in kullandığı sözcüklerin Soyer'in zihnindeki gerçekleri ortaya koyduğunu düşündüğünü ifade eden Hızal, şunları kaydetti:
"15 Mayıs 1919 da kendi çirkin idealleri doğrultusunda İzmir'i Yunanlılar işgal etmiştir. Sadece işgalle kalmamışlardır, yakmışlardır, yıkmışlardır ve tecavüz etmişlerdir. Bu millet, Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün önderliğinde son hücumla Yunanlıları sizin konser verdiğiniz o alanda denize dökmüştür. Siz o gün konuşmanız da bir kelime dahi olsun Yunan'dan bahsetmediniz. Bir saniye bile olsun, Yunanistan'dan bahsetmediniz.
100 yıl sonra bugün Ege'de haklı gerekçelerle ülkemizin vermiş olduğu mücadeleyi de görmezden gelerek, bizi kendince ABD Senatosu'nda şikayet eden, kendince Avrupa başkentlerinde Türkiye Cumhuriyeti devletini şikayet eden, savaş uçaklarımıza uluslararası hava sahasında radar kilidi atmaya çalışan, sivil gemilerimize uluslararası kara sularında kurşun sıkan Yunanistan'ın isminden bir kez dahi bahsetmediniz. Biz bunu tahmin ediyorduk Sayın Başkan."
Hızal, Soyer'in Türkiye'nin haklı duruşunu bir yere bırakarak, Atina Belediye Başkanı ile görüşmeye gittiğini, bu durumun tüm vatandaşların içini acıttığını ifade etti.
Soyer'in poz verdiği Atina Belediye Başkanının densizce bir twit attığını hatırlatan Hızal, "Sizinle birlikte fotoğrafını da koyarak sayın Cumhurbaşkanımıza dil uzatma cüretinde bulundu. Şu uyarıyı yapmak istiyorum. Bütün bunları ne için yaptınız bilemiyorum. Ama Atina'daki ve Yunanistan'daki arkadaşlarınıza başta Atina Belediye Başkanı'na şu uyarıyı yapın.'100 yıl önce bu toprakları kirli çizmeleriyle işgale gelen dedelerini bizim dedelerimiz denize döktüyse. O gün oraya topladığınız yüzbinlerce kişi ve halkımız bugün bu toprakları işgal etme adına emperyalistlerin oyuncağı olma çabası içine giren Yunanlılara dersi verirler. Bu uyarıyı kendilerine yapmanızı istiyorum." diye konuştu.
MHP Grup Başkan Vekili Selahattin Şahin ise 9 Eylül gibi önemli bir günde İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı'nın denize dökülen düşman yerine ecdadı hedefe koymasını kınadığını söyledi.
Soyer'e tepki gösteren Şahin, "En büyük öksüzlük köksüzlüktür. Bizim için Selçuklu neyse Osmanlı da odur. Osmanlı neyse Türkiye Cumhuriyeti devleti de odur. Nutuk ve Atatürk'ü referans göstererek, kendi kişisel düşüncelerinizi deklare ettiniz. Hem Atatürk'e hem de 625 sene 3 kıtada adaletle hüküm süren ecdadımıza en büyük haksızlığı yaptınız. Ayıdan post Yunan'dan dost olmaz. Ege'de uçaklarımızı taciz edip, bizim karasularımızda gemimize ateş ediyorlar. Vazgeçin artık barış söyleminden." dedi.
Şahin, Soyer'in göreve geldiği günden bu yana verdiği sözlerin yerine getiremediğini, söylemleri yerine projelerle gündeme gelmesi gerektiğini ifade etti.
Soyer ise kentin 100. kurtuluş yılını kutladığı için kendini çok şanslı hissettiğini ifade etti.
Atalarıyla kendisinin de gurur duyduğunu ifade eden Soyer, şunları kaydetti:
"Vahdettin ve Damat Ferit Paşa, Sevr'i imzaladılar. Fatih Sultan Mehmet Han, İstanbul'u almış, 4 dil bilen vizyon sahibi genç bir lider. Biz atalarımızla iftihar ediyoruz. Atalarımızla iftihar etmek birilerinin tekelinde değil. Bizim ecdadımızla bir problemimiz yok. Ayrıştırıcı dil kullandım çok doğru. Neyi ayrıştırdım biliyor musunuz? Vatan hainleriyle vatan kahramanlarını ayrıştırmak lazım. Eğer ayrıştırmazsanız aynı kaba koyarsanız olmaz. Şehitlerin ruhunu incitirsiniz.
Bizim milli kahramanımız Mustafa Kemal Atatürk'e 5 tane idam fermanı çıkartıp öldürmek istemişler. Kim? Vahdettin. Kaç tane suikast düzenlemek istemişler kim? Damat Ferit Paşa. Ne yapmışlar İngiliz zırhlılarına binip gitmişler. Şimdi ben bu atamın nesini savunayım. Bizim ecdadımızla bir problemimiz yok. Osmanlı da bizim Cumhuriyet de bizim. Ama Vahdettin ama Damat Ferit Paşa, o vatan hainleriyle asla yolumuz buluşmaz."
Soyer, barışı savunmak zorunda olduklarını, varsa öyle bir işgal ve emperyalist saldırı Yunan'a ve Fransız'a gerektiğinde yine İzmir'in ayakta durup gerekli dersi vereceğini sözlerine ekledi.
