CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, Özbekistan'da Şanghay İşbirliği Örgütü Zirvesi'ne katılan Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın "Keşke Esed Özbekistan’a gelseydi, görüşürdüm" açıklamalarına ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Özel şunları söyledi:
“Bugün Recep Tayyip Erdoğan’ın MKYK Toplantısı’nda söylediği bazı ifadeler bir köşe yazarının, köşesine taşınmış, oradan okuduk. Recep Tayyip Erdoğan, ‘Keşke Esad Özbekistan'a gelseydi, görüşürdüm yüzüne söylerdim ama o gelmez’ diyor. Şimdi bu cümleyi kullanmış olabilir dinlemenin mümkün olmadığı büyük bir toplantıyken, toplantının en can alıcı cümlesi bugün Hürriyet Gazetesi’nde bir köşede. Bu servis edilmiş demek.
Yoksa köşe yazarının gidip ortam dinlemesi yapması değil, AKP’nin kurumsal olarak Recep Tayyip Erdoğan’ın bu cümlesini servis etmesi söz konusu. Yani Tayyip Bey hangi hal ve şartta olursa olsun Esad’la görüşmeyi kafasına koymuş ve bunun yolunu yapıyor. Hem Türkiye kamuoyunu hazırlıyor, hem de Esad’a selektör yapıyor.
Bunu Sayın Kemal Kılıçdaroğlu Genel Başkanımız 2012’den beri dilinde tüy bitene kadar söylüyor. Peki o günden bugüne ne oldu? ‘Esad’la görüşmem, Esad’ın elinde kan var artık o benim için Esad değil, Esed. Diktatörler görüş diyenler gitsin kendi görüşsün’ diyenler seçim senesine gelinince bugün başka bir noktaya geldi.
‘Ey Merkel’ deyip, U dönüşü yapıp Merkel’in karşısına geçen Recep Tayyip Erdoğan, ‘Ey Macron’ deyip, ‘Macron iyi dostumdur’ diyen Recep Tayyip Erdoğan, ‘Ey Trump’ deyip, Trump’tan destek isteyen Recep Tayyip Erdoğan’ın bu U dönüşünü yapacağı zaten belli zaten kaçınılmaz.”
AKP Milletvekili Mücahit Arınç bir TV programında rüşvet iddialarıyla ilgili, ‘İddialar ve gerçekliğiyle alakalı bir durum varsa bu acilen soruşturulmalı’ ifadelerini kullanmış. Bundan tam 18 gün önce biz suç duyurusunda bulunduk. AKP’den, savcılardan, emniyetten ses yok Mücahit Arınç’tan ses var.
Mücahit Arınç’ın sesi kendini bağlar mı bilmem ama partisinden duymayı beklediğimiz ses çok daha yukarılardan. Esas milletin beklediği ses savcılardan. İsimlerinin başında Cumhuriyet unvanını taşıyan savcıların bu kadar kokuşmuş, bu kadar rezalet bir duruma kayıtsız kalmalarına günü gelince biz kayıtsız kalmayacağız.