Mustafa Destici, haftalık basın toplantısında gündemi değerlendirdi.
Köy ve mahalle muhtarlarının “Muhtarlar Günü”nü kutlayan Destici, muhtarların taleplerinin, geçmişte olduğu gibi bundan sonra da takipçisi olacaklarını vurguladı.
Bartın’ın Amasra ilçesindeki maden ocağındaki patlamaya da değinen Destici, devletin kazda ihmali ve kusuru bulunanları yargıya teslim edeceğinin altını çizdi.
Destici, kazada hayatını kaybedenlerin ailelerine de devletin sahip çıkacağını, kendilerinin de bu süreci yakından izleyeceğini kaydetti.
Bu tür kazaların iç politika malzemesine dönüştürülmemesi uyarısı yapan Destici, Meral Akşener’in siyasete girdiği ve bakanlık yaptığı DYP ile ismi o dönem SHP bile olsa CHP’nin iktidarında da benzer büyük kazalar yaşandığını hatırlattı.
Destici, “Elbette sorumluları bulmak zorundayız. Bulacağız da...Ama topyekûn siyaseti ve siyasetçileri “katil” ilan etmenin, 1992 için de bugün için de doğru olmadığını, çözüme, dolayısıyla tedbirlere odaklanmamız gerektiğine inanıyorum” dedi.
Toplantıda Meclis’te belli bir oy oranına ulaşan siyasi partilere yapılan hazine yardımını da eleştiren Destici, Ak Parti’nin 1 milyar 931 milyon TL, CHP’nin 1 milyar 44 milyon TL, HDP’nin 539 milyon TL, İyi Parti’nin 460 milyon TL yardım aldığını söyledi.
BBP Lideri, 5 partiye yapılan yardımın 4,5 milyar liraya ulaştığını, vatandaş bu kadar sıkıntıdayken siyasi partilere böyle dev bir kaynak aktarılmasının bunun da kabul edilemez olduğunu vurguladı.
Mustafa Destici, “Bir ahlaki değil iki vicdani değil üç adil değil, dört hukuki değil, beş vatandaş bu kadar sıkıntıda ekonomik bir zorluk var siz burada 5 tane siyasi partiye milletin vergilerinden toplanan 4 buçuk milyarı yani eski parayla katrilyonu 4-5 siyasi partinin kasasına dolduruyorsunuz. Ne için? Beyler yesin, içsin, gezsin ve reklamlarını yapsın diye.” dedi.
Siyasi partilere hazine yardımının kaldırılması çağrısı yapan Destici şöyle devam etti:
“Biz bunu kabul etmiyoruz. Bunu reddediyoruz. Eğer siyaset yapacaksa işte Büyük Birlik Partisi. 30 yıldır hazineden bir kuruş almadan siyasetini yapıyor. Siz de yapın, çıkın er meydanına. Her parti kendi üyesinin, kendi yetkililerinin verdiği aidatlarla, bağışlarla siyaset yapsınlar el mi yaman bey mi yaman, o zaman görüşelim diyoruz."
" Şimdi, ekonomi konusunda hükümete, yetkililere en ağır eleştirileri getiren sayın Kılıçdaroğlu, sayın Akşener buraya inerken de konuşuyordu ekonomi ile ilgili . Bununla ilgili acaba tek kelime etti mi bugüne kadar? Etmedi. Etmez. Niye etmez? Çünkü Kılıçdaroğlu'nun kasasına 1 milyar 43.9 milyon yani eski para ile 1 kat trilyondan fazla para giriyor. O da gidiyor tabi 102 bin liralık süitde kalıyor. Para öyle olunca. Sayın Akşener hanımefendi, 460 trilyon para giriyor kasasına partisinin. Hadi bir kelamda buna et. De ki, bende bunu düşük maaş alan emeklilere bırakıyorum. Dul, yetimlere bırakıyorum de. Haydi bir söyle."
" Ki, bu sadece resmi giren paralar. Birde o partilere giren gayri resmi paralar var. Bazı büyükşehir belediyelerinden aktarılanlar var. Aslında onlar bundan daha da büyük. O işin o tarafına girersek . Bir de hortumladıkları var. Adeta bazı belediyelerden o partilere hortum bağlanmış, birde öyle paralar geliyor.”