Kemal Kılıçdaroğlu sosyal medya hesabından “Kötülüğe susarsam, ona ortak olurum” notunu düştüğü bir video paylaştı.
Kılıçdaroğlu videoda, Milletimiz derin bir acı yaşıyor öncelikle hepimizin başı sağ olsun. Halkımızın dirayetiyle, birliğiyle, yardımlaşmasıyla olağanüstü bir seferberlik içindeyiz. Bu ülkenin insanı onurludur. Ona hak ettiği yaşamı kurmak da bizim boynumuzun borcudur. İşte bu yüzden halkımızın ne ile karşı karşıya olduğunu, bu saray siyasetinin bizi nereye getirdiğini ve bu sözde siyaset üstü dayatmasını neden asla kabul edemeyeceğimi size bu sefer resmi bir rapor üzerinden anlatacağım.” ifadelerini kullandı.
“İnanın siyaset üstü demek en kolayıdır. Ama ben öyle bir yerdeyim ki ben artık kolayı yapamam. Ben bu kırık cam parçaları üzerinde çıplak ayaklarımla yürümek zorundayım. Çünkü ben halkımın kavgasıyım. Anlıyor musunuz? Halkımın kavgasıyım.” Diyen Kılıçdaroğlu şöyle devam etti:
“Bakın elimdeki rapor. Bu raporun giriş bölümündeki bir cümleyi okuyorum. Giriş bölümündeki bir cümleyi okuyorum. Neden bu raporun hazırlandığı burada yazılı. Afet risklerinin çok yüksek olduğu ülkemizde meydana gelebilecek benzer olaylarda afet yönetimine katkı sunması amacıyla hazırlanmıştır. Evet, katkı sunması amacıyla hazırlanmıştır. Ne diyor 23 Kasım 2022’de? Yani sadece iki buçuk ay önce Düzce’nin Gölyaka ilçesinde 5,9’luk bir deprem oldu. Can kaybı yoktu. 96 vatandaşımız yaralanmıştı. Görece küçük bir depremdi. Deprem sonrası AFAD tarafından bir analiz raporu hazırlandı. Peki o raporda AFAD ne diyor? Özetliyorum. Koordinasyon sağlayamadık diyor. Toplanma alanı yanlış seçildi diyor. Yardımlar geç geldi diyor. Çadır takibini yapamadık diyor. Görevli personelin takip ve koordinesini sağlayacak birim yoktu diyor. Koordinasyon birimi oluşturulamadı diyor. Yemek dağıtımında sorunlar yaşadık diyor. Afet nakliye personeli ancak 2 gün sonra Düzce iline ulaşabildi diyor. Deprem sonrası zarar tespit sürecine bile yetersiz kaldık diyor. Düzgün bir zarar tespit ekibi kuramadık diyor. İnşaat mühendisleri yerine öğretmen ve imamlardan ekip kurduk diyor. Sevgili halkım AFAD kendi röntgenini çekmiş. AFAD’ın onurlu bürokratları tümüyle bunu yazmışlar. Ama dinleyen kim? Şimdi ben nasıl susayım? Söyleyin bana Allah aşkına ben bunlara karşı nasıl susayım? “
“Siyaset üstü mü diyeyim? Bunları görmeyeyim mi? Kader planı mı diyeyim? Sevgili halkım deprem çok büyüktü ama depremden çok daha büyük olan koordinasyonsuzluktu, plansızlıktı, liyakatsizlikti. Ve bile bile, göz göre göre bu riskleri aldılar. Oluşan can kaybımızın ulaşacağı nokta depremin büyüklüğünden değil müdahaledeki etkisizliktendir, yetersizliktendir. Erdoğan seninle sonuna kadar mücadele edeceğiz. Bizim de kader planımızda bu varmış.”