Bayburt’ta asgari ücretle temizlik işçisi olarak çalışan Mecnun Şener, Kahramanmaraş merkezli depremler sonrası evdeki 2 battaniyeden birisini depremzedelere göndermek istedi.
Ancak battaniye ile birlikte tek birikimi olan altınlarını da gönderdi.
2 ay sonra altınlarını bozdurmak için diğer battaniyenin içine bakan Şener hayatının şokunu yaşadı.
Altınları yerinde yoktu.
Şener, o sırada yanlışlıkla diğer battaniye ile birlikte altınları da gönderdiğini fark etti.
Bir yaşındaki çocuğuna yeni doğan hediyesi olarak eşinin ailesinin hediye ettiği altın bilekliğin de battaniye içerisinde olduğunu ifade eden Şener, bileklikler üzerinde isimlerin yazılı olduğunu söyledi.
Şener, kolye ve bilekliklerin üzerlerinde Aylin, Ramazan, Mecnun, Ennure yazılı olduğunu aktardı
Mecnun Şener, "Yani tahmini olarak söylüyorum gramını net bilmiyorum o yüzden 7-8 bin liralık bir maddi değeri vardır altınların. Belki daha fazla da olabilir. Çocuklarımın altınlarıydı, isimleri de yazıyordu üzerine. Eşim Ennure'nin ismi, kızım Aylin'in ve oğlum Ramazan'ın ismi yazılıydı kolyede. Bir adet yüzük vardı, 3 adet künye vardı, zincir kolye vardı. Çocuğumun doğum hediyesi olarak alınan künyesi vardı, üzerine Ramazan-04.11.2020 yazıyor" dedi.
Bu habere kayıtsız kalmayan Adıyaman'ın Kahta ilçesinde yaşayan, Türkiye Petrolleri Kahta Kız Anadolu İmam Lisesinde görevli öğretmenler, Şener'in çocuklarının isimlerinin yazılı olduğu künyeleri yeniden yaptırarak, Bayburt Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Murat Okutmuş'a ulaştırıp, teslim edilmesini istediler.
Ramazan Bayramı nedeniyle paket içerisine künyenin yanında şeker, Adıyaman'a özgü kahve koyan öğretmenler bayram nedeniyle Şener'in çocuklarına ve eşine de bayram harçlıkları bırakıp ailenin Ramazan Bayramını kutlamayı da unutmadılar.
Hediyeyi teslim alan başkan Okutmuş daha sonra Şener'in çalıştığı kuruma giderek gönderilen paketi teslim etti.
Hediyeyi alan Şener ise gördüğü manzara karşısında şaşkınlığını gizleyemedi, duygu dolu anlar yaşadı. Duyarlı okul yönetimine, öğretmenlerine ve öğrencilerine teşekkür eden Şener, paketi açtığı esnada mektupla karşılaştı.
Öğretmenlerin yürekleri ısıtan, anlam dolu mektubunda ise şu ifadeler yer aldı:
"Değerli Şener Ailesi! Sevgi ve hürmetlerimizi sunarız.
Konu çocuklar ve anılar olunca biz depremzede öğretmenler daha çok duygusallaşıyoruz. Duyduk iki bizim için çocuklarını üzmüşsün. Elinde almış olduğun battaniyeyi acı günümüzde bizi saran Türkiye haritasına benzettik. İstedik ki bize yardım edenler adına size misafir olalım.
Depremin etkisini yavaş yavaş atlatıyoruz. Acıyaman Merkeze göre Kahta daha iyi durumdadır. Acıyaman'ın hali de diğer deprem bölgeleri gibi içimizi acıtıyor.
Depremi, Kahtalı Mıçe abimizin Deprem Şiirine bırakıyorum. Depreme yardım destanını, Mehmet Akiflere bırakıyorum. Ordu/Ünye'den bize gönderilen içi 'çalı' dolu torbadan çıkan çalılarla sığındığımız düğün salonun sobasını tutuşturduk ve 350-400 kişi bununla ısındık. Diğer gönderdiğiniz yardımın değerlerini siz hesaplayın. Anlatacağım çok şey var yazamıyorum, haber muhabirlerini şimdi daha iyi anlıyoruz. Allah onlardan da razı olsun, yazdıkça duygulandım.
Cümle, imla hatalarını bağışlayın. Öğretmen böyle mi yazar demeyin depremzede ancak böyle yazabildi deyin.
Şener ailesi nezdinde
Bayburt'a 'ülkemizin güzel insanlarına, kucak dolu sevgiler ve saygılar. Bayramınız kutlu olsun.
Kahta TP. Kız Anadolu imam-Hatip Lisesi Öğretmenleri."
Okul Müdürü Halit Akel'i arayarak bir kez daha teşekkürlerini ileten Şener, mektubu hayatı boyunca saklayacağını, çerçeve yaptırıp evinin en güzel yerine asacağının sözünü verdi.
