Ankara kedisi türünün "Uzun tüylü kedilerin atası" olarak kabul edilen "Seymen", büyük dedesi "Kılıç"ın yerine geçmek üzere Ayasofya-i Kebir Camii'ne teslim edildi.
Ayasofya-i Kebir Camii'nde yaşayan "Gli" adlı kedinin arkadaşı olması amacıyla, 2020 yılında Pursaklar Belediyesi Ankara Kedisi Koruma ve Yaşatma Merkezi'nden Ayasofya'ya gönderilen ve daha sonra kaybolan Ankara kedisi Kılıç'ın yerini, torunu Seymen almış oldu.
Uzun bir kara yolculuğunun ardından, Seymen, Ankara Kedisi Koruma ve Yaşatma Merkezi'nde veteriner teknikeri ve lisanslı kedi yetiştiricisi Ayşegül Korkmaz eşliğinde İstanbul'a ulaştı.
Korkmaz, Seymen'e isimli bir tasmanın takılmasının ardından, Ayasofya'nın çevresinde gezdirildi.
Kendi ifadesine göre yolculuk oldukça yorucuydu. Seymen'in doğduğundan beri kendisi tarafından yetiştirildiğini belirten Korkmaz, Seymen'in Ankara'daki tesisin en iri kıyım kedisi olduğunu ve bu nedenle bu adı taşıdığını ifade etti. Ayrıca Seymen'in başka bir yerde huzursuz olmaması için onunla beraber geldiğini vurguladı.
Seymen, mikroçip ile takip edilebilecek şekilde işaretlenmiş durumda. Korkmaz, aynı şekilde kaybolan dedesi Kılıç'ın da mikroçiple takip edilebileceğini ve sağlık durumu hakkında bilgi sahibi olunabileceğini söyledi.
Korkmaz, Kılıç'ın güzel bir kedi olduğunu belirterek, "Torunu Seymen, evimizin en iri kıyım kedisi. Irk standartlarına en uygun kedi. Onu görmek ve bulunduğu ortamı denetlemek istedim. Başka yerde huzursuz olmasın diye kendim gelmek istedim." dedi.
Seymen daha sonra Uluslararası Şecere ve Soy Ağacı Belgesi ve pasaportuyla Ayasofya Külliyesi yetkilisi Selman Saygılı'ya teslim edildi.
Saygılı, Ayasofya'da başka kedilerin de bulunduğunu belirterek, "Ayasofya'ya baktığımız gibi göz bebeğimiz Seymen'e de bakacağız." dedi.
Seymen'e çocuklar büyük ilgi gösterdi.
Seymen'in şeceresinde, annesi Cankız ve babası Cankat'ın yanı sıra büyükanne ve büyükbabaları arasında Kılıç'ın adının geçtiği görüldü.
Pursaklar Belediye Başkanı Ertuğrul Çetin, 2020'de Ayasofya-i Kebir Camii açıldığında, tesislerinden Kılıç isimli kediyi Ayasofya'ya gönderdiklerini hatırlattı. Kılıç'ın bir süre Ayasofya'da yaşadığını ve ziyaretçiler tarafından sevildiğini ifade etti. Şimdi ise Kılıç'ın üçüncü kuşak torunu olan Seymen'i Ayasofya'ya gönderdiklerini söyledi. Ayrıca Seymen'in güvenliği için mikroçip sisteminin kullanıldığını ve bu sayede kaybolma riskinin azaldığını belirtti. Ayasofya'nın herkesin göz bebeği olduğunu ve Ankara kedisinin de aynı şekilde Ankara'nın göz bebeği olduğunu vurgulayarak, ikisinin bir arada olmasının büyük bir mutluluk kaynağı olduğunu belirtti.