Klostrofobi, kapalı alan korkusu anlamına gelen bir fobi türüdür.
Klostrofobisi olan kişiler, asansör, uçak, tünel, mağara, kapalı oda gibi kapalı alanlarda kalmak konusunda ciddi bir kaygı veya korku hissederler. Bu korku, genellikle mantıksız ve abartılıdır.
Klostrofobinin nedeni tam olarak bilinmemekle birlikte, genetik ve çevresel faktörlerin bir kombinasyonunun rol oynadığı düşünülmektedir. Genetik faktörler, anksiyete bozukluklarına yatkınlığı artırabilirken, çevresel faktörler ise erken çocukluk döneminde yaşanan travmatik deneyimler veya korkutucu bir deneyim sonucunda ortaya çıkabilir.
Klostrofobi, kişinin günlük yaşamını olumsuz yönde etkileyebilir. Kişi, kapalı alanlarda kalmak zorunda kaldığında kaçmak veya panik atak geçirmek isteyebilir. Bu durum, kişinin iş, okul veya sosyal hayatını zorlaştırabilir.
Klostrofobinin tedavisinde, bilişsel davranışçı terapi (BDT) ve ilaç tedavisi uygulanabilir. BDT, kişinin korkusunu kontrol etmesine yardımcı olan bir terapi yöntemidir. İlaç tedavisinde ise kaygı bozukluklarının tedavisinde kullanılan ilaçlar kullanılabilir.
Klostrofobinin tedavisinde erken müdahale önemlidir. Erken müdahale ile kişinin korkusunu kontrol etmeyi öğrenmesi ve günlük hayatını daha rahat bir şekilde sürdürmesi mümkün olabilir.
Klostrofobinin önlenmesi için şu önlemler alınabilir: