Atasözleri, bir toplumun geçmişten bugüne değerlerini, deneyimlerini ve yaşam felsefesini yansıtan kısa ve öz sözlerdir. Türk kültürünün derinliklerine bir dalış yapalım. İşte "M" harfiyle başlayan atasözleri...
Atasözleri, bir milletin tarih boyunca birikmiş deneyimlerini, yaşanmışlıklarını ve kültürel değerlerini yansıtan, zamanın sınavından geçmiş kısa ve özlü ifadelerdir. Her biri, toplumun derinliklerinde yatan bir hikayeye, bir ders çıkarılmış bir olaya ya da geçmişten günümüze aktarılan bir bilgeliğe işaret eder. Türk kültürü, zengin ve çeşitli atasözleriyle dolup taşar. Bu atasözleri, yüzyıllar boyunca nesilden nesile aktarılarak günümüze ulaşmış, dilimizin ve kültürümüzün ayrılmaz bir parçası haline gelmiştir. Bu haberimizde, bu eşsiz kültürel mirasın içerisinde yer alan "M" harfiyle başlayan atasözlerini ele alıyoruz. Bu atasözleri, hayatın farklı yönlerine dair bilgelikler içeriyor ve günümüzde bile geçerliliğini koruyor.
İşte "M" harfiyle başlayan atasözleri...
Mahkeme kadıya mülk değil.
Mal adama hem dost, hem düşmandır.
Mal canı kazanmaz, can malı kazanır.
Mal istersen bedeninden, evlat istersen belinden.
Mal malamatı örter.
Mal melameti örter.
Malı mala canı cana ölçmeli.
Malı ongun olanın adı angın olur.
Malın iyisi boğazdan geçer.
Malını yemesini bilmeyen zengin her gün züğürttür.
Mart ayların çingenesidir.
Mart ayı, dert ayı.
Mart dokuzunda çıra yak, bağ buda.
Mart kapıdan baktırır, kazma kürek yaktırır.
Mart martladı, tavuk yumurtladı.
Mart yağar, nisan övünür; nisan yağar, insan övünür.
Mart çıkmadıkça dert çıkmaz.
Martta sürmez, eylülde ekmezsen sabanı bırak.
Martta tezek kuruya, nisanda seller yürüye.
Martta yağmasın, nisanda dinmesin.
Mayasız yoğurt tutmaz.
Maymun yoğurdu yemiş, artığını ayının yüzüne sürmüş.