Birleşmiş Milletler'e bağlı UNRWA (Yakın Doğu'daki Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansı) Genel Komiseri Philippe Lazzarini, Gazze'deki kritik duruma dikkat çekerek, acil ateşkes ve yakıt ihtiyacının altını çizdi. Lazzarini, "Eğer daha fazla beklersek, insanların ölmesinin ana nedeni yakıt kıtlığı olacak." diyerek durumun ciddiyetini vurguladı.
Lazzarini, BM Cenevre Ofisinde düzenlenen bir basın toplantısında konuştu. İsrail'in ablukası ve yoğun saldırıları altında bulunan Gazze'deki mevcut durumu aktaran Lazzarini, bölgedeki zorlu koşullara ve acil ihtiyaçlara dikkat çekti. Gazze'deki hiçbir bölgenin güvenli olmadığını belirten Lazzarini, uluslararası topluma ve ilgili taraflara hızlı müdahale çağrısında bulundu.
Hamas'ın silahlı kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları, 7 Ekim 2023 Cumartesi günü işgalci İsrail'e karşı "Aksa Tufanı" ismini verdiği geniş çaplı bir saldırı başlattı.
Abluka altındaki Gazze'den İsrail hedeflerine doğru yüzlerce roket atıldı. Filistinli İzzeddin el-Kassam Tugayları mensupları, Gazze-İsrail sınırındaki Beyt Hanun-Erez Geçiş Noktası'na ani baskın yaparak kontrolü ele geçirdi. İzzeddin e-Kassam Tugayları, kontrolü sağladıktan sonra İsrail'in iç bölgelerine sızdı.
İsrail ordusu ise İzzeddin el-Kassam Tugaylarının geniş çaplı saldırısına karşılık Gazze'ye yüzlerce hava saldırısı düzenledi. İsrail ordusu, 26 Ekim’de karadan sınırlı operasyonları genişletmeye başladı, hava saldırının dozunu daha da artırdı. İsrail, Gazze’ye 30 bin tondan fazla bomba attı.
İSRAİL: İzzeddin el-Kassam Tugayları’nın Gazze'den gerçekleştirdiği saldırılar ve Lübnan tarafından Hizbullah’ın saldırıları sonucunda 354'ü asker olmak üzere 1200 İsrailli yaşamını yitirdi, 5132 İsrailli ise yaralandı. İsrail, Kassam Tugayları tarafından esir alınan İsrailli sayısının ise 239 olarak belirlendiğini, 31 Ekim’de başlayan Gazze kara operasyonu sırasında ise 50 askerin öldüğünü duyurdu.
GAZZE: Filistin Sağlık Bakanlığı ise, İsrail ordusunun hava saldırıları sebebiyle Gazze'de 4710’u bebek ve çocuk, 3160’ı kadın olmak üzere 11.500 kişinin hayatını kaybettiğini, 29.200 kişinin ise yaralandığını duyurdu. Ölenlerden 5500 kişinin aynı aileden olduğu, bu ailelerin sayısının ise 772 olduğu bildirildi. Enkaz altında 1755'i bebek ve çocuk, 3600’den fazla kişinin olduğuna dair ihbar alındı. Çok sayıda ailenin topluca ölümü sebebiyle ihbarı yapılamayan yüzlerce insanın olduğu düşünülüyor.
BATI ŞERİA: İsrail'in işgali altındaki Batı Şeria'da, bir taraftan İsrail askerleri diğer taraftan Yahudi yerleşimcilerin saldırıları sonucu 197 Filistinli yaşamını yitirdi, 2000’den fazla Filistinli de yaralandı.
GAZETECİ: İsrail saldırılarında Gazze’de 51gazeteci hayatını kaybetti. Filistinli gazetecilerden 3’ünün kadın olduğu kaydedilmişti.
SAĞLIK KURULUŞLARI: İsrail'in işgali altındaki bulunan Filistin topraklarında 7 Ekim’den bu tarafa sağlık hizmetlerine 229 saldırı düzenlendi, 135 sağlık kurumu doğrudan hedef alındı. İsrail saldırılarında 198 sağlık çalışanı, 22 sivil savunma (arama-kurtarma) personeli, 249 din görevlisi öldü; Gazze’de bulunan 36 hastaneden 25’i, 52 sağlık ocağı ve 55 ambulans hizmet dışı kaldı.
BM GÖREVLİSİ: BM, Gazze'de 7 Ekim'den bu tarafa yaşamını yitiren Birleşmiş Milletler çalışanları sayısının 99 olduğunu duyurdu. Ayrıca İsrail, BM’ye ait 50 binayı ve 11 fırını vurdu. 725 bin kişi 149 UNRWA tesisinde barınıyor.
LÜBNAN: Lübnan'ın güney sınırında, 8 Ekim'den bu tarafa Hizbullah ile İsrail ordusu arasında süren çatışmalarda ise 1’i gazeteci 8 sivil, 74 Hizbullah mensubu, 6 Filistin İslami Cihad Hareketi mensubu, 3 Hamas mensubu, 2 mensubu Hizbullah destekli Sünni Direniş Tugayı mensubu hayatını kaybetti. Lübnan'dan yapılan saldırılarda ise 6 İsrail askeri ve 1 İsrailli sivil yaşamını yitirdi.
HASTANE SALDIRISI: 17 Ekim’de İsrail'in Gazze'deki el-Ehli Baptist Hastanesine ABD yapımı MK-84 ile düzenlediği saldırıda 471 kişinin cesedine ulaşıldı. Yaralı sayısı ise 28'i ağır 342 olarak açıklandı. Hastane saldırısından kolaylıkla kurtulduğu gören İsrail, 28 Ekim akşamı Gazze'de binlerce yaralı ile sivilin olduğu en büyük sağlık tesisi Şifa Hastanesi’ni de hedef gösterdi.
Gazze'deki Sağlık Bakanlığı, 24 Ekim’de yaptığı açıklamada yakıt, elektrik, su, ilaç ve tıbbi malzeme tükendiği için hastanelerde sağlık sisteminin tamamen çöktüğünü duyurdu. 10.000’den fazla kanser hastası ise ölümü beklemeye başladı.
KİLİSE SALDIRISI: İsrail'in 19 Ekim’de Gazze'deki Rum Ortodoks Kilisesi'ne saldırısında ise 20 kişi öldü.
OKUL, CAMİ, KAMU BİNASI VE KONUT HEDEFLERİ: İsrail 255 okulu bombaladı, 63 okul tamamen yıkıldı. Saldırılarda zarar gören 223.000 konuttan 42.000’i tamamen yıkıldı. Gazze'deki saha ekipleri, 95 kamu binası ile birlikte onlarca hizmet tesisinin İsrail saldırılarının hedefi olduğunu, 72 cami ve 3 kilisenin de tamamen yok olduğunu, 156 caminin de ağır hasar aldığını belirledi. Saldırılarda 53 din görevlisi de hayatını kaybetti.
YERİNDEN EDİLENLER: 360 kilometrekare alana sahip Gazze’de yerlerinden edilerek hastanelere ve barınma merkezlerine sığınmak zorunda bırakılan Filistinli sayısı 1 milyon 600 bini geçti. Bu, 2 milyonluk nüfusa sahip Gazze’nin yüzde 80’ine tekabül ediyor.
Üstelik İsrail, "güvenli" diyerek Gazze Şeridi'nin güneyine gitmeye zorladığı Filistinlilerden 1021’ini öldürdü.
GAZZE 1 AYDA UKRAYNA’YI GEÇTİ: 6 Kasım 2023’te Gazze’deki can kaybı, Ukrayna’daki can kaybını ve yaralı sayısını geçmişti.
24 Şubat 2022’de başlayan Rusya-Ukrayna savaşında, 20 ayda Ukrayna’da 500’e yakını çocuk olmak üzere 9806 sivil ölmüş, 10 milyon kişi yerinden edilmiş, 14 insani yardım çalışanı ile 111 sağlık çalışanı ve hasta hayatını kaybetmişti.
Gazze’de 1 aylık can kaybı ise 10.022 olmuştu. Bunlardan 4104’ünü bebek ve çocuk, 2641’ini ise kadınlar oluşturuyordu.
591 günlük savaşta Ukrayna’daki yaralı sayısı 17.962 olurken, 31 günlük Gazze soykırımında yaralı sayısı 25.000’i geçmişti.
Üstelik Gazze’de enkaz altında 1300'ü bebek ve çocuk, 2350’den fazla kişinin olduğuna dair ihbarlar yapılmıştı. Çok sayıda ailenin yok olması sebebiyle kayıp olup ihbarı yapılmayan yüzlerce insanın olduğu düşünülüyordu.
ABD ve AB ülkelerini, Rusya’nın savaş suçu işlediğini savunurken; hastane, okul, cami, kilise ve mülteci kamplarını kasıtlı bombalayarak savaş suçu işleyen İsrail’e destek vermişlerdi.