Devalüasyon, ödemeler dengesi açık veren bir ülkenin ulusal parasının dış satın alma gücünün hükûmet tarafından düşürülmesi anlamına gelir. Bu karar, genellikle sabit kur sistemlerinde alınır ve diğer ülke dövizleri karşısında resmi para biriminin değerini düşürmeyi içerir.
Devalüasyon ile ithal malları pahalılaşırken yerli malların fiyatı düşer. Sabit kur sistemlerinde, hükûmetler kurlarda istikrar sağlamak veya değişiklik yapmak isterse devalüasyon uygular. Devalüasyon, genellikle ekonomik krizler veya ödemeler dengesi sorunlarıyla ilişkilidir. Bir ülkenin toplam ithalatı toplam ihracatından fazla ise, dış ticaret açığı oluşur ve devalüasyon bu durumu düzeltmeye yönelik bir adım olarak atılabilir.
Etkileri
Devalüasyon, ithalatın maliyetini artırırken ihracatı teşvik eder. Ancak, bu durum enflasyonu yükseltir ve faiz oranlarını artırarak ekonomik büyümeyi olumsuz etkileyebilir. IMF bazen devalüasyon yapmaya zorlamak için müdahale edebilir, ancak başarılı bir etki için diğer ülkelerin aynı adımı atmaması önemlidir.
Ülkeler Arası Etkiler
Devalüasyonun her ülkede farklı etkileri olabilir. Ticaret dengeleri genellikle uzun vadede iyileşir, ancak kısa vadede kötüleşebilir. Bu, fiyat ayarlamalarının zaman almasından ve mevcut ticaret anlaşmalarından kaynaklanabilir. Devalüasyon, genellikle ekonomisi istikrarlı olan ülkelerde tercih edilmez ve bu ülkelerde uygulanıyorsa genellikle ödemeler dengesi sorunları veya ekonomik krizler söz konusudur.
Tarih ve Günümüzde Devalüasyon
Tarihsel olarak, devalüasyon eski Yunan ve Roma'da maden miktarının azaltılması yoluyla gerçekleştirilmekteydi. Günümüzde ise kâğıt para kullanıldığından, devalüasyon genellikle yerel para biriminin döviz karşısındaki değerini düşürmek amacıyla yapılır. Ancak, bu uygulama başarılı olabilmesi için iç fiyat artışlarını kontrol altında tutma ve diğer ülkelerin ithalat kısıtlamalarına maruz kalmama gereklidir.