Popüler kültürdeki sarsılmaz yeri ile bir çok müzik severin gönlünde taht kurmuş olan Lana Del Rey, şarkı sözleri, klipleri, makyajı ve tarzıyla Pop dünyasının kraliçesi olarak varlığını sürdürmekte. Dünya çapında geniş bir hayran kitlesine sahip olan ve her yaptığıyla günden olarak popüler kültüre yön veren Lana Del Rey'in parçalarını sitemizde ele alıyoruz.
Bugüne kadar 9 stüdyo albümü ve üç extended play'i ile müzik dünyasında büyük hitlere imza atan Lana Del Rey'in 2017 çıkış tarihli " Lust for Life " albüm ile aynı adı taşıyan "Tomorrow Never Came" parçasının sözlerini sizleri için hazırladık. İşte Pop dünyasında büyük izler bırakmış olan Lana Del Rey'in Video Games adlı şarkı sözlerinin Türkçe çevirisi...
"Hey, ne yapıyorsun?"
"Hey, what you doin'?"
Çok değil
Not a lot
Titriyorum ve yerel yerimde hareket ediyorum
Shakin' and movin' at my local spot
Bebeğim, bana nedenini sorma, bana nedenini sorma
Baby, don't ask me why, don't ask me why
Neden, neden, neden, neden, neden, neden, neden
Why, why, why, why, why, why, why
Yat, bayan, yat
Lay, lady, lay
Cennetin o tarafında
On that side of a paradise
Yengeç Dönencesi'nde
In the Tropic of Cancer
Çünkü eğer yolum olsaydı
'Cause if I had my way
Her zaman kalacaktın
You would always stay
Ve ben senin minik dansçın olurdum tatlım
And I'd be your tiny dancer, honey
Senin için bekledim
I waited for you
Bekle dediğin yerde
In the spot you said to wait
Şehirde, park bankında
In the city, on the park bench
Sağanak yağmurun ortasında
In the middle of the pourin' rain
Çünkü sana hayrandım
'Cause I adored you
Sadece her şeyin aynı olmasını istedim
I just wanted things to be the same
Yarın benimle orada buluşacağını söylemiştin.
You said to meet me up there tomorrow
Ama yarın hiç gelmedi
But tomorrow never came
Yarın hiç gelmedi
Tomorrow never came
Hey, ne düşünüyorsun?
Hey, what you thinkin'?
Düşüncelerin için bir kuruş
Penny for your thoughts
Bu ışıklar yanıp sönüyor
Those lights are blinkin'
O eski müzik kutusunda
On that old jukebox
Ama bana nedenini sorma
But don't ask me why
Sadece biraz şarap yut
Just swallow some wine
Wi-wi-wi-wi-wi-wi-wi-şarap
Wi-wi-wi-wi-wi-wi-wi-wine
Kal bebeğim kal
Stay, baby stay
Cennetin bir tarafında
On the side of paradise
Yengeç Dönencesi'nde
In the Tropic of Cancer
Çünkü eğer yolum olsaydı
'Cause if I had my way
Her zaman kalacaktın
You would always stay
Ve sen benim minik dansçım olurdun bebeğim
And you'd be my tiny dancer, baby
Senin için bekledim
I waited for you
Bekle dediğin yerde
In the spot you said to wait
Şehirde, bir park bankında
In the city, on a park bench
Sağanak yağmurun ortasında
In the middle of the pouring rain
Çünkü sana hayrandım
'Cause I adored you
Ve her şeyin aynı olmasını istedim
And I just wanted things to be the same
Yarın benimle orada buluşacağını söylemiştin
You said you'd meet me out there tomorrow
Ama yarın hiç gelmedi
But tomorrow never came
Yarın hiç gelmedi
Tomorrow never came
Kır evinizde güller var
Roses are in your country house
Ahırında gitar çaldık
We played guitar in your barn
Ve her gün pazar gibi geliyordu ve ben
And everyday felt like Sunday, and I
Keşke evde kalsaydık
I wish we had stayed home
Ve radyoyu açabilirim
And I could put on the radio
En sevdiğimiz şarkıya
To our favourite song
Lennon ve Yoko
Lennon and Yoko
Bütün gün oynardık
We would play all day long
"Hayat çılgınca değil mi?" dedim
"Isn't life crazy?", I said
Şimdi Sean'la şarkı söylüyorum, whoa-oh
Now that I'm singing with Sean, whoa-oh
Seni beklemeye devam edebilirim
I could keep waiting for you
O noktada her zaman beklerdik
In that spot we'd always wait
Şehirde, park bankında
In the city, on the park bench
Yazın yağan yağmurda
In the summer, on the pouring rain
Tatlım, beni görmezden gelme
Honey, don't ignore me
Sadece aynı olmasını istedim
I just wanted it to be the same
Beni yarın sevmeyecekmiş gibi seveceğini söylemiştin
You said you'd love me like no tomorrow
Sanırım yarın hiç gelmedi (hayır, hayır, hayır)
I guess tomorrow never came (no, no, no)
Yarın asla gelmedi (hayır, hayır)
Tomorrow never came (no, no)
Yarın asla gelmedi (hayır, hayır, hayır)
Tomorrow never came (no, no, no)
Yarın hiç gelmedi
Tomorrow never came