Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Atatürk Havalimanı'nda düzenlenen 6 bin 992 polisin göreve başlaması ve 1573 yeni aracın hizmete alım törenine katıldı.
Tören sonundaki fotoğraf çekimine ise AK Parti İstanbul Milletvekili Hulki Cevizoğlu damga vurdu.
Cevizoğlu, Erdoğan'la aynı kareye girebilmek için büyük çaba sarf etti. Ancak Cevizoğlu, tüm uğraşlarına rağmen fotoğraf çekiminde Erdoğan’ın yanında yer alamadı.
O anlar sosyal medyada gündem oldu.
Cevizoğlu’nun Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yanında gözükme çabası ise akıllara eski Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati’yi getirdi.
Nebati de bir tören sırasında arkadan kalabalığı yararak Cumhurbaşkanının yanına gelerek fotoğraf karesine girmeyi başarmıştı.
Bu sırada Cumhurbaşkanı Erdoğan ve diğerlerinin Nebati’ye bakışları gündem olmuştu.
Cevizoğlu peş peşe 6 paylaşımda bulunarak,"Köpürtülen bu tartışmadan kötülük imgesi çıkmaz. Somut sonuç şudur: - eli cebinde kasıntı vekil değil, halkın gönlünde halk adamıyım. Mutluyum. - Gençlerle, öğrencilerle ve halkımızın her kesimiyle de fotoğraf çektirirken mütevazı olmayı ayıplamaya çalışmak ayıptır." dedi.
Cevizoğlu'nun paylaşımında şu ifadeler yer aldı:
"Toplumsal Ayna"da kirlilik/kötülük ritüeli üretmek isteyenlere sempatik bir gerçeklik açıklaması: - İstanbul'daki dünkü polis törenindeki fotoğraf çekimiyle ilgili bir "OPAK TOPLUM" (Zihni bulanık toplum) yaratma çabaları gördüm. Bu nafile/beyhude çabalar yersiz. - "Anlamı dolandırma" ve laf çevirmeye gerek yok.
Durum şudur: Önce, vatan savunmasına ve halk güvenliğine yeni katılan polislerimizin ayağına taş değmesin diye dua ettik.
Sonra toplu fotoğraf çekimi için onlarca kişi birikti. BEN DEĞİL, BU İNSANLARIN KADRAJA GİRMESİ İÇİN, ONLARA YER AÇMAK (İKİNCİ SIRAYI OLUŞTURMAK) İÇİN YERE ÇÖKTÜM.
42 Yıldır medya insanıyım. Kamera ve fotoğraf karesine girme sıkıntım hiç olmadı. Bu nedenle POLİTİK DEMOGOJİNİN LEİTMOTİVİ (kurmaca içinde nakarat) YAPMANIN ANLAMI YOK. İletişim araçlarını, halkı aldatmak ve üzerlerine "KADİFE KARANLIK ÖRTMEK" için kullananların, "TOPLUMSAL ve ZİHİNSEL BOŞLUK" YARATMAK İSTEYENLERİN KARŞISINDAYIZ.
Kendimle ilgili şunu söylemeliyim. Kadraja girerek ne amaçlamış olabilirim ki? Zaten AK Partimizden milletin vekiliyim ve TBMM'de ulusal ve uluslararası 6 tane komisyonun ya başkanı ya da üyesiyim (Yetmez mi )?
Köpürtülen bu tartışmadan KÖTÜLÜK İMGESİ çıkmaz. SOMUT SONUÇ ŞUDUR: - ELİ CEBİNDE KASINTI VEKİL DEĞİL, HALKIN GÖNLÜNDE HALK ADAMIYIM. Mutluyum. - Gençlerle, öğrencilerle ve halkımızın her kesimiyle de fotoğraf çektirirken mütevazı olmayı ayıplamaya çalışmak ayıptır.