Osmanlı İmparatorluğu'nun son dönemlerinde ve Türkiye Cumhuriyeti'nin ilk yıllarında Tamburi Cemil Bey, eşsiz yeteneği ve müzikal yenilikleri ile Türk müziğinin şekillenmesinde önemli bir rol oynadı. Çok sayıda enstrümanı ustalıkla çalabilen ve kendine has besteleriyle tanınan Cemil Bey, müzikal anlayışı ve taş plak kayıtları ile bugün bile hala büyük bir saygınlık ve hayranlıkla anılıyor.
Tamburi Cemil Bey, Türk müziğinin en önemli figürlerinden biri olarak kabul edilir. Çeşitli enstrümanlara olan hakimiyeti ve yenilikçi müzikal anlayışı ile tanınan Cemil Bey, tambur, yaylı tambur, klasik kemençe, alto kemençe, viyolonsel ve lavta gibi birçok enstrümanda usta bir sanatçıdır. Kendine has besteleri ve taş plak üzerine kaydettiği eserleri ile Türk müziğinin gelişimine büyük katkılarda bulunmuştur.
Tamburi Cemil Bey, müzikal kariyeri boyunca birçok önemli esere imza attı. Yenilikçi yaklaşımları ve teknik ustalığı ile tanınan Cemil Bey, yaylı tamburun mucidi olarak da bilinir. Besteleri ve yorumları, Türk müziğinin klasik formunu korurken, aynı zamanda bu alana yeni bir soluk getirdi. Taş plak kayıtları, onun eserlerinin nesiller boyu korunmasını ve yayılmasını sağladı.
Tamburi Cemil Bey'in müziği, onun vefatından sonra bile Türk müziğine olan etkisini sürdürdü. Müzikal dehası, Türk müziği repertuarına katkıda bulunan birçok eser ve taş plak kaydı ile günümüze kadar ulaştı. Onun besteleri, Türk müziği öğrencileri ve ustaları tarafından hala büyük bir saygı ve hayranlıkla çalınıyor. Cemil Bey'in müzikal mirası, Türk müziğinin derinliklerini ve zenginlikler
ini keşfetmek isteyen herkes için bir rehber niteliği taşır.
28 Temmuz 1916 tarihinde ölen Cemil Bey'in müziği, vefatından yıllar sonra bile, Türk müziğinin ruhunu ve derinliğini yansıtmaya devam ediyor.
