DHKP-C’li teröristler Pınar Birkoç (23) ve Emrah Yayla (43) , 6 Şubatta Çağlayan'daki İstanbul Adalet Sarayı'na silahlı saldırı düzenledi.
Saldırıda yoldan geçen Dilfiraz Karataş adlı vatandaş hayatını kaybederken 3'ü polis 6 kişi de yaralandı.
2 terörist ise vurularak öldürüldü.
Saldırı sonrası İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nca başlatılan soruşturmada gözaltına alınan 48 kişi tutuklandı, 48 kişi de adli kontrolle serbest bırakıldı.
İstihbarat ve Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri yaptıkları çalışmada saldırının talimatını örgütün sözde merkez komite üyeleri firari şüpheliler Sabancı suikastı tetikçisi Fehriye Erdal ile Zerrin Sarı, Seher Demir ve Musa Aşoğlu'nun verdiğini belirledi. 4 terörist hakkında yakalama kararı verildi.
Soruşturma kapsamında tutuklanan şüphelilerin hâkimliğe sevk edildikleri yazı örgüt şemasını da gözler önüne serdi.
Buna göre; silahlı terör örgütü DHKP-C'nin elebaşı olan 4 isim tarafından tarafından verilen talimat doğrultusunda Emrah Yayla ve Pınar Birkoç'un adliyeye silahla girerek yanlarında getirdikleri malzemelerle daha önce duruşmayı bahane ederek içeri giren ve eylem için hazır bekleyen Elif Ersoy, Diyar Ersoy, Necla Birkoç ve Ercan Güneş'in yardımıyla bazı görevlileri rehin almak istedi.
Teröristlerin, terör örgütü üyeliğinden hükümlü Ali Osman Köse ile Ercan Kartal'ın serbest bırakılmasını isteyecekleri anlaşıldı.
Saldırı emrini veren Zerrin Sarı, Seher Demir ve Musa Aşoğlu'nun isimleri daha önce 31 Mart 2015'de İstanbul Adalet Sarayı'ndaki odasında DHKP-C terör örgütü üyesi 2 terörist tarafından şehit edilen Cumhuriyet Savcısı Mehmet Selim Kiraz'a yönelik soruşturmada geçmişti.
Saldırı talimatı verdikleri iddia edilen 9 örgüt yöneticisi arasında yer alan Seher Demir, Zerrin Sarı, Musa Aşoğlu hakkında 2016 yılında tutuklamaya yönelik yakalama kararı çıkarılmıştı.
DHKP-C silahlı terör örgütünün merkez komite üyesi olduğu öne sürülen Fehriye Erdal'ın ismini Türkiye ilk kez 9 Ocak 1996'da Levent'teki Sabancı Center'da, Sabancı Holding Yönetim Kurulu Üyesi Özdemir Sabancı, ToyotaSA Genel Müdürü Haluk Görgün ve sekreteri Nilgün Hasefe'nin öldürülmesi ile duydu.
DHKP-C'nin Bayrampaşa Cezaevi sorumlusu Ercan Kartal'ın talimatı üzerine suikastı gerçekleştiren 3 tetikçiden biri olan Erdal yurt dışına kaçtı.
1999'da Belçika'nın Knokke kentinde kaldığı apartmanda yangın çıkan Fehriye Erdal, 'Neşe Yıldırım' adına düzenlenmiş sahte pasaportla yakalandı.
Belçika, Erdal'ın Türkiye'ye iade talebini o tarihte yasalarda idam cezası olmasını gerekçe göstererek geri çevirdi.
Ancak Erdal'ın siyasi sığınma talebi de kabul edilmedi. Yaklaşık 1 yıl Belçika’da cezaevinde kalan Erdal, ev hapsi aldıktan sonra 2006 yılında firar etti.
Bruges Ağır Ceza Mahkemesi, Türkiye'de işlediği suçlardan dolayı Belçika'da gıyabında yargılanmasına karar verdiği Fehriye Erdal’ı 15 yıl hapis ve 10 yıl sivil ve siyasi haklardan mahrumiyet cezasına çarptırdı. Erdal,halen Belçika'da en çok aranan kişiler listesinde yer alıyor.
Öte yandan soruşturmaya ilişkin yeni detaylar ortaya çıktı.
30 Ekim'de Yunanistan sınırında dur ihbarı uymayan 4 DHKP/C'li ile jandarma arasında çatışmada teröristler etkisiz hale getirilmişti.
Üzerlerinde patlayıcı madde bulunan ve Yunanistan'dan Türkiye'ye yasadışı girmeye çalışan 4 kişinin terörden arananlar listesinde yer alan DHKP-C üyesi Özkan Güzel, Harika Kızılkaya, Burak Ağarmış ve Erdoğan Çakır olduğu belirlenmişti.
Jandarma örgüt üyelerinin geldiği güzergahta yaptığı aramada 12 kilogram patlayıcı madde düzenekleri kurulu canlı bomba yelekleri ele geçirmişti.
İşte o teröristler ile İstanbul Adliyesi'ne yönelik yapılan arasında bağlantı tespit edildi.
Meriç sınırından ülkeye giriş yaparken etkisiz hale getirilen 4 DHKP/C üyesinin üst aramalarında patlayıcılarla birlikte İstanbul Adliyesi'ne ait fotoğraf, güzergâh ve uydu görüntülerinin ele geçirildiği ortaya çıktı.
Bu duruma ilişkin, İstanbul Emniyet Müdürlüğü tarafından 7 Kasım 2023 tarihinde Cumhuriyet Başsavcılığına bir yazı gönderildi.
İşte o yazıdan sadece 3 ay sonra saldırı gerçekleşti.
Sevk yazısında, DHKP/C terör örgüt mensuplarının devlet otoritesini sarsma amacıyla adliye binasına yönelik eylem yapma potansiyelinin bulunduğunun resmi olarak iletildiğine işaret edildi.
Pınar Birkoç ve Emrah Yayla'nın eylemi talimatsız yapamayacağı sevk yazısında vurgulanmıştı.