Almanya'nın Münih eyaletindeki Ludwig Maximillian's Üniversitesi Helmholtz Doku Mühendisliği ve Rejeneratif Tıp Enstitüsü Direktörü, Genetik ve Nörobilim Uzmanı Prof. Dr. Ali Ertürk, tıp ve biyoteknoloji alanında çığır açan çalışmalar yürütüyor.
Ekibiyle 'DISCO Transparency' adlı özel bir teknik geliştiren Prof. Dr. Ertürk, memeli bir hayvan olan deney faresinin tamamı ile kalp, göz, pankreas gibi bazı insan organ ve dokularını "şeffaflaştırıp", gerçeğiyle birebir aynı "dijital haritalandırmasını" yapmayı başardı.
Prof. Dr. Ertürk'ün bu başarısı dünyaca ünlü Science dergisinin “2023'ün En İyi Bilim Fotoğrafları" kategorisinde yayımlandı.
Biyolojik dokular Prof. Dr. Ertürk'ün yöntemi ile “süper transparan" hale getiriliyor ve ardından ileri düzey üç boyutlu lazer mikroskopları sayesinde, hücresel düzeyde tüm detaylarıyla, dijital ortama aktarılıyor.
Prof. Dr. Ertürk'ün bu buluşu sayesinde, tıp araştırmalarında insan deneylerinden önceki süreç olan preklinik aşamadaki “canlı hayvan deneyleri" tamamen ortadan kalkabilecek.
Bilim insanlarının deneylerini gerçeğine birebir uygunlukla yapay zeka yardımıyla “dijital ortamda" gerçekleştirmesi mümkün olacak.
Bu, on yıllar süren klinik öncesi araştırmaların süresinin yüzde 90 düzeyinde kısalması anlamına geliyor.
Prof. Dr. Ertürk ekibinin, bir farenin tüm vücut dijital haritalamasını yaparken taradıkları yüzlerce hayvandan elde ettikleri verinin büyüklüğü ise dudak uçuklatıyor.
Bu veri, tam 65 milyon kitaba eş değer, 3 bin Wikipedia kapasitesinde ve dünyanın en gelişmiş yapay zeka platformu Chatp GP-4 ile benzer miktarda veri içerdiyor.
Prof. Dr. Ertürk’ün geliştirdiği yeni teknik sayesinde biyopsiler üç boyutlu olarak görüntülenebiliyor.
Prof. Dr. Ertürk, kanser, alzheimer, nörodejeneratif hastalıklar ve diyabet gibi tedavisi henüz tam olarak mümkün olmayan hastalıkların mekanizmasının tam olarak anlaşılması, ilaç ve tedavi geliştirme, üç boyutlu organ üretimi gibi geleceğin tıbbında çığır açacak alanlar üzerinde yoğunlaşıyor.
Şu anda doku ve organların dijital haritalandırılmasında bu kadar detaylı bilgiler sunan dünyadaki tek çalışmanın kendilerininki olduğunun altını çizen Prof. Dr. Ertürk, bu sayede çok yakında organ naklinin tarihe karışacağını vurguladı.
Prof. Dr. Ertürk, ölü bir farenin vücudunu tamamen şeffaf hale getirerek hücrelerin birbiriyle nasıl iletişim içinde olduğuna dair anatomik sırları açığa çıkaran çalışmasıyla yola çıkarak beynin bazı kısımları dahil, çeşitli insan organ ve dokularının da aynı yöntemle dijital haritasını çıkarmayı başardı.
Son 50 ila 100 yıldır preklinik ve klinik araştırmalarda hep hücrelerin parçalarına bakabilmek için gelişmiş mikroskoplara bel bağlandığına ama bunların da yıllar alan süreçler olduğuna işaret eden Prof. Dr. Ertürk, “Deneylerde hayvanları yetiştirmek, kullanmak, örneğin yeni bir ilaç AR-GE'si 15 sene sürebiliyor. Bunu aşabilmemiz için önümüzde tek çözüm var, o da yapay zeka. Çünkü yapay zeka ile artık yıllardan değil, milisaniyelerden bahsediyor olacağız" şeklinde konuştu.
İnsan doku ve organları ile farelerin vücudu gibi herhangi bir biyolojik dokudan hücresel seviyede bilgi alınabilen dünyadaki tek dijital teknolojinin kendilerine ait olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Ertürk, şöyle konuştu:
Bu bilgiler sayesinde vücudumuzda hasarlı olan dokuların, fonksiyonunu kaybetmiş doku ya da organları değiştirebilmenin de mümkün olabileceğini kaydeden Prof. Dr. Ertürk şöyle devam etti:
Klinik öncesi araştırmalarda deney hayvanı kullanımını 10 ila 20 kat azaltmayı başardıklarını belirten Prof. Dr. Ertürk, kanser aşısı geliştirdiği haberleriyle dünyada gündem olan BionTech ile de görüştüklerini kaydetti.