Önder İmam Hatipliler Derneği geleneksel iftar programı, TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş'un katılımıyla Bağcılar Kadir Topbaş Halk Sarayı'nda gerçekleştirildi.
Programda konuşan İlim Yayma Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Bilal Erdoğan, eski İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş'ın ÖNDER İmam Hatiplilere birçok desteğinin olduğunu hatırlattı.
Erdoğan, Topbaş'ın geleneğini sürdüren bir belediyecilik anlayışının İstanbul'a yeniden hakim olmasını istediklerini söyledi.
Fatih'in İstanbul'una layık bir zihniyetin yeniden İstanbul'da belediyeciliğe egemen olması gerektiğinin altını çizen Erdoğan, "Algıyla, reklamla değil gerçekten bu şehrin bütün insanlarına hizmet anlayışıyla 1994'te Cumhurbaşkanı'mız, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı olduğu günkü ruhla yeniden bu belediyeciliği sürdürecek inşallah." diye konuştu.
Bilal Erdoğan, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun 5 sene önce kendi STK’lerine saldırarak bir seçim kampanyası yaptığını ifade etti.
Erdoğan şunları dile getirdi:
ÖNDER ailesinin her geçen yıl daha da güçlendiğine dikkati çeken Erdoğan, "Gerçekten yönetim kurulu bu kadar geniş olup da bu kadar gönüllü kardeşimizi çalıştırabilen başka STK'miz var mı bilmiyorum." dedi.
Bilal Erdoğan şöyle devam etti:
Dil uzatıldığı zaman dininin şerefini, izzetini koruyacak gençlerin yetişmesini istediklerinin altını çizen Bilal Erdoğan şunları dile getirdi:
Bilal Erdoğan, STK'lerde gönüllülüğün önemine de işaret ederek gönüllülük ne kadar artarsa bereketin o kadar fazla olacağını ve çocukların o maneviyatla yoğrularak yetişeceğini bildirdi.
ÖNDER İmam Hatipliler Derneği Genel Başkanı Abdullah Ceylan, 1951'de Mahmut Celaleddin Ökten'in sevgi, muhabbet, ihlas ve samimiyetle şefkat dolu elleriyle toprağa diktiği bu tohumun, 73 yılda birçok badireyi atlattığını fakat hiç yıkılmadığını, daima dimdik ayakta durduğunu ve bugün Türkiye'nin en büyük, en köklü çınarına dönüştüğünü söyledi.
İmam Hatip Okullarının Türkiye'nin ilk 100 yılını inşa eden kadroları yetiştirdiğini ve 73 yıllık bu mazide çok büyük başarılar ortaya koyduğunu da vurgulayan Ceylan sözlerini şöyle tamamladı: