Son dönemde Türkiye'de konut piyasasında durgunluk yaşanırken, faiz oranları zirveye çıktı. Yüzde 264'e varan faiz oranları, ev almak isteyenlere bir kere daha düşündürüyor.
Bankaların krediye ulaşımı zorlaştırmasıyla birlikte, ev fiyatları düşmüş değil ancak alım gücü ciddi şekilde azaldı. Bankalar, kredi paketlerine ekledikleri hayat sigortası, konut sigortası ve dosya masraflarıyla ev almak isteyenleri daha da zorluyor.
Ticaret Bakanlığı'nın DASK zorunluluğu dışında bankaların denetlenmediği bir ortamda, kredi faizleri uçmuş durumda. En düşük faiz oranında taksit ödemeleri neredeyse 2 asgari ücreti buluyor.
Merkez Bankası'nın politika faizini yüzde 50'ye yükseltmesinin ardından, konut kredisi faiz oranları da tırmanışa geçti. Kredili satışlarda yüzde 56'nın üzerinde bir düşüş yaşandı.
1 milyon TL için yapılan bir kredi hesaplamasında, 10 yıllık bir kredi için aylık taksitler 30 bin 337 TL'ye kadar yükseliyor. Bu da 120 ayda toplam geri ödemenin 3 milyon 645 bin TL'ye ulaşacağı anlamına geliyor.
Sektör temsilcileri, artan faiz oranlarının konut yatırımlarını reel olarak olumsuz etkilediğini belirtirken, satışların büyük ölçüde Kredi Kartı Mağdurları (KKM) ve altın-döviz yatırımcıları tarafından gerçekleştirildiğine dikkat çekiyorlar. Ev alımlarının genellikle oturum amacıyla yapıldığı ifade ediliyor.