DSÖ Sözcüsü Dr. Margaret Harris, DSÖ’nün Kovid salgını sırasında antibiyotik tedavisi tavsiye etmediğini vurguladı.
Buna rağmen hastaneye yatan Kovid vakalarının tedavisinde ‘her ihtimale karşı’ antibiyotik kullanıldığını dile getiren Harris, bunun da dirençli süper mikropların ortaya çıkmasına potansiyel olarak katkı sağladığını ifade etti.
Dr. Harris “Tavsiye baştan beridir açıktı, bu bir virüstü. Yani doktorların bu yöne gitmesini gerektiren herhangi bir rehberlik ya da öneri yoktu; ancak belki de insanlar tamamen yeni bir şeyle uğraştıklarından, uygun olabileceğini düşündükleri şeyi arıyorlardı” dedi.
DSÖ, Batı Pasifik Bölgesi'ndeki hastalarda antibiyotik kullanımını ortalama yüzde 33, Doğu Akdeniz ve Afrika Bölgelerinde ise ortalama yüzde 83 olarak açıkladı.
Veriler, 2020-2022 yılları arasında Avrupa ve Amerika'da antibiyotik içeren reçetelerin zamanla azaldığını ortaya koysa da aynı dönemde antibiyotik kullanımının Afrika'da arttığı görüldü.
Antimikrobiyal direnç, bakteriler, virüsler, mantarlar ve parazitler zamanla değişip ilaçlara artık yanıt vermediğinde ortaya çıkıyor.
Enfeksiyonların tedavisini zorlaştıran bu tablo, hastalığın yayılma, ciddi hastalık ve ölüm riskini artırıyor.
İlaçlar etkisiz hale gelerek enfeksiyonların daha uzun zaman vücutta varlığını sürdürmesi başkalarına yayılma riskini yükseltiyor.
İnsanlarda, hayvanlarda ve bitkilerde enfeksiyonları önlemek ve tedavi etmek için kullanılan ilaçlar antimikrobiyaller (antibiyotikler, antiviraller, antifungaller ve antiparaziterler dahil) olarak tanımlanıyor.
Antimikrobiyal direnç geliştiren mikroorganizmalara bilim dünyasında “süper mikroplar” adı veriliyor.