Dezenflasyon, fiyatların azalmasını değil, fiyatların artış hızının yavaşlamasını ifade eder. İngilizce'de "disinflation" olarak adlandırılan dezenflasyon, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) tarafından şu şekilde tanımlanıyor:
"Fiyat artış hızının azalması anlamına gelmektedir. Yüksek enflasyondan düşük enflasyona geçiş sırasında yaşanan düşen enflasyon sürecini ifade etmektedir."
Dezenflasyonun ekonomiye ve piyasalara çeşitli etkileri bulunur. Yüksek enflasyon dönemlerinde, ürünlerin fiyatları hızlı bir şekilde artar ve bu durum tüketicilerin alım gücünü olumsuz etkiler. İnsanlar, paralarının değer kaybetmemesi için harcamalarını öne çekerler, bu da talep fazlasına yol açar.
Talebin artmasıyla birlikte, arz talebe yetişemezse fiyatlar daha da artar ve dezenflasyon sürecinin uygulanması zorlaşır. Bu durumu kontrol altına almak için çeşitli para politikaları devreye sokulur. Mevduat sahibi insanların harcamalarını sınırlamak amacıyla kredi ve kredi kartı faizleri yükseltilir, böylece talep azaltılır. Aynı zamanda, nakit para harcamalarının önüne geçmek için mevduat faizleri artırılır. Bu sayede tasarruf sahiplerinin paralarını bankada tutmaları ve faiz geliri elde ederek enflasyona karşı korunmaları hedeflenir.
Dezenflasyon süreci ekonomide bazı sorunlara da yol açabilir. Nakit akışının daralması ve parasal sıkılaşma nedeniyle ekonomik yavaşlama görülebilir. Bu yavaşlamayı aşmak için ek tedbirler alınabilir. Parasal sıkılaşmanın geçici olması sebebiyle, esnaf, KOBİ ve fabrikalar için teşvik paketleri ve kredi imkanları sağlanarak ekonominin ayakta kalması sağlanabilir.
Ayrıca, enflasyonist ortamlarda döviz varlığının artırılması amacıyla ihracatçılar için ek teşvikler ve vergi indirimleri gibi kolaylıklar sunulabilir. Bu sayede sektörlerin kriz sonrasına daha güçlü bir şekilde çıkması hedeflenir.