Yüksek inşaat mühendisi ve deprem uzmanı Yoshinori Moriwaki, Türkiye'deki depremlerle ilgili önemli açıklamalarda bulunarak yeni uyarılarda bulundu. Moriwaki, Türkiye'nin deprem riskini değerlendirirken, ülkedeki depremlerin birbirini takip ettiğini ve doğudan batıya doğru ilerlediğini belirtti.
Moriwaki'nin açıklamalarına göre, Türkiye'deki depremler tıpkı domino taşları gibi birbirini izliyor. 1939'da Erzincan'da meydana gelen depremin ardından 1941'de Tokat'ta bir deprem yaşandı. Bu sıralama, Türkiye'nin doğusundaki deprem faaliyetlerinin batıya doğru hareket ettiğini gösteriyor. Moriwaki, bu akışın 1999 Gölcük Depremi'ne kadar geldiğini vurguladı.
Moriwaki'nin uyarıları sadece Türkiye'nin doğusunu değil, aynı zamanda Iğdır gibi ikinci derecede tehlikeli bölgeleri de içeriyor. Ancak, uzman, bu uyarıların İzmir veya İstanbul gibi bölgelerde yaşayanlar için o kadar endişe verici olmadığını belirtti.
Depremlerin gücü konusunda da bilgi veren Moriwaki, Maraş'ta meydana gelen bir depremin Hiroşima'daki atom bombasından 17 kat daha büyük olduğunu belirtti. Ayrıca, depremlerin büyüklüğünün sadece rakamlarla değil, güçleriyle de ölçülmesi gerektiğini vurguladı.
Uzmanın dikkat çektiği ikinci deprem bölgesi olan 3 il için verdiği uyarılar da dikkat çekici. Moriwaki, Adana'dan sonraki Kıbrıs tarafının tamamen deprem bölgesinde olduğunu belirterek, domino taşı gibi geriye dönüşler yaşandığını ifade etti. Bingöl, Karlıova, Muş ve Bitlis gibi bölgelerin ikinci derecede deprem riski taşıdığını söyledi.
Ancak, depremlerin sadece belirli bölgelerle sınırlı olmadığını vurgulayan Moriwaki, Ege ve Marmara bölgelerinde de deprem riskinin bulunduğunu belirtti. Tahmin edilemeyen doğası nedeniyle depremlerin ne zaman ve nerede olacağını kesin olarak söylemenin zor olduğunu dile getirdi.