TBMM Başkanı Kurtulmuş, İletişim Başkanlığı Konferans Salonu'nda düzenlenen '15 Temmuz Destanı Milletin Zaferi' paneline katıldı. İletişim Başkanı Fahrettin Altun'un ev sahipliğinde gerçekleştirilen panelde, Türkiye'nin FETÖ ile mücadelesini anlatan kısa filmin gösterimi gerçekleştirildi. TBMM Başkanı Kurtulmuş, 15 Temmuz'un Türkiye'nin en önemli dönüm noktalarından birisi olduğunu söyleyerek, "15 Temmuz'u fevkalade iyi bir şekilde anlamak, özümsemek ve 15 Temmuz'dan dersler çıkararak bundan sonra yolumuza devam etmek mecburiyetindeyiz. Öncelikle en temel vazifemiz; 15 Temmuz'da yaşananları, 15 Temmuz'un arkasındaki temel maksatları ve Türkiye'ye getirdiklerini, maalesef ödettiği bedelleri anlamak, anlatmak ve unutmamak, unutturmamaktır. O akşam çok şeyler yaşandı. 15 Temmuz hakkında belki binlerce saat konuşmalar yapıldı. O geceyi sıcaklığıyla yaşamış birisi olarak şunu açıklıkla söyleyebilirim ki eğer o gün 22.30 ile 01.00 saat dilimleri içerisinde iş başka şekilde cereyan etseydi, bugün biz burada olmayacaktık.
Hiç şüphesiz, bu ihanet gecesinde sadece içerideki bazı aktörler değil, dışarıda anbean gelişmeleri izleyerek talimat veren ve içerideki ekiplerin önünü açmaya çalışan grupların da olduğunu biliyoruz. O gece gerçekten fevkalade önemli bedeller ödenmiş bir gecedir. 15 Temmuz bir bıçağın iki yarısı gibidir. Bir yüzünde başka bir şey, öteki yüzünde bambaşka bir şey vardır. Bir yüzünde acı ve ihanet diğer yüzünde cesaret, kararlılık ve vatanseverlik var. Sultan Alparslan'ın, Anadolu kapılarını milletimize açtığı günden itibaren ihanet, bu ülkede hiç eksik olmadı. İçeriden ve dışarıdan bu ülkenin ayağına çelme takmak ve bize diz çöktürmek isteyenler hep var oldular. Hep arkadan Türkiye'yi hançerlemeye çalıştılar. Ecdadımız sırtını arkasına yaslayarak, 'Oh' diyerek rahat bir şekilde, neredeyse bir gün geçiremedi" ifadelerini kullandı.
15 Temmuz'da milletin vatanseverliğini ortaya koyduğunu belirten Kurtulmuş, "Maalesef geçmiş darbeler döneminde, örneğin 1960 darbesinde rahmetli Menderes'i, 1971 muhtırasında Demirel'i, 28 Şubat sürecinde de dönemin Başbakanı Erbakan'ı darbecilerin elinden alamayan ve bunun acısı yüreğinde olan milletimiz demokrasiye sahip çıkma şuuruyla sokağa çıktı ve Türkiye demokrasisine sahip çıktı. Bu anlamda diyebiliriz ki dünyada bedeli en ağır ödenmiş demokrasi Türkiye demokrasisidir. Onun için kimsenin Türkiye'ye, Türk milletine parmak sallayarak demokrasi dersi vermesine asla müsaade etmeyeceğiz. Bu milletin bir başka önemli fazileti de yeri geldiği zaman bütün farklılıkları bir kenara bırakarak bir ve beraber olabilme özelliğidir. O akşam bunu en ileri seviyede gördük ve toplumun bütün kesimleri devleti, milleti, demokrasiyi, vatanı korumak için bir ve beraber bir şekilde hareket etti" diye konuştu.
İletişim Başkanı Fahrettin Altun, 15 Temmuz 2016'da vatanın, tarihinin en menfur saldırılarından biriyle karşı karşıya kaldığını kaydederek, "15 Temmuz'da zalim, hain ve sinsi bir terör örgütü eliyle bu ülke bir darbe girişimiyle karşı karşıya kaldı. Tarihte görülmemiş şekilde bir terör örgütü eliyle bu hain kalkışmaya girişiliyor. Hedef evvela milletimizin istiklaliydi, bu vatanın bekasıydı. Öncelikle Sayın Cumhurbaşkanımızı ve ailesini katledecekler, ardından sözüm ona yönetime el koyacaklar ve sonrasında da bu aziz vatanı efendilerine, hamilerine, emir aldıkları dış güçlere teslim edeceklerdi. O gün hedef Erdoğan'sız bir Türkiye yaratmaktı. Çünkü Erdoğan'sız bir Türkiye demek sömürgeye ve teslimiyete açık bir Türkiye demektir. Erdoğan'sız bir Türkiye, yeniden bağımlı zincirine dolanmış bir Türkiye demektir. Hamdolsun milletimiz bu hain kumpası, bu kötücül planı yerle yeksan etti" dedi.
Onun için kimsenin Türkiye'ye parmak sallayarak demokrasi dersi vermesine müsaade etmeyiz.