Özgür Özel Mudanya Belediyesi’ni ziyaretinin ardından Mütareke Meydanı’ndaki ‘Mudanya Halk Buluşması’nda ekonomi yönetimini eleştirdi.
Ne esnaf, ne emekli, ne işçi, ne de memurun keyifli olduğunu belirten Özel, herkesin hayat pahalılığından muzdarip olduğunu söyledi.
Özel, aylardır maaşlarının iyileştirilmesini bekleyen memurun, emeklinin TÜİK’in gazabına uğradığını belirtti.
TÜİK’in enflasyon rakamlarıyla oynadığını kaydeden Özel, kira 20 bin lira olmuşken, 4 bin 800 liradan hesap yapıp, maaşlara ona göre zam yaptıklarını dile getirdi.
Özgür Özel, emekli maaşlarına, asgari ücrete düşük olduğu gerekçesiyle itiraz edip yükseltilmesini istediklerine işaret etti.
En düşük emekli maaşına 2 bin 500 TL zammın bütçeye 33 milyar TL yük getirdiğinden şikayet eden Cumhurbaşkanı Erdoğan’a “sen geçen sene 43 şirketin vergi borçlarını sildin. Sen geçen sene son dakika önerisiyle mecliste AKP-MHP oylarıyla yandaş müteahhitlerin 660 milyar TL vergi borcunu affettin” diye seslendi.
Özel, “emekli maaşını, 17 bin beş yüz lira yapmak için, 100 milyar lazım. Yani affettiği paranın 6’da 1’i emekliye yetiyor” dedi.
“Emeklinin hakkını verirsen geçim olur, vermezsen sen kaçamazsın. Eninde sonunda seçim olur.” diyen Özel, yine aynı uyarıyı tekrarladı.
Özgür Özel, Ocak ayında 9 çeyrek alan asgari ücretin şu anda 7 çeyrek altın aldığına işaret ederek “2002 yılında en düşük emekli maaşı 8 çeyrek altın alıyordu. Şimdi 3 çeyrek altını alıyor Yani emeklinin de cebinden ayda tam 5 çeyrek altın alınmış, çalınmış” şeklinde konuştu.
CHP Genel Başkanı Özel, “Siz o çeyrek altınları, hakkınız olanları, bir seçim sandığında kaybettiniz, onu yine gideceksiniz, bir sonraki seçim sandığında bulacaksınız” ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanıyla polemik yapmadıklarını, hakaret etmediklerini belirten Özel, “Kavga ediyor muyuz, ediyoruz ama konumuz soldur değil, Alevi'dir, Sünni'dir değil, Türk'tür, Kürt'tür kavgası değil. Kimlik kavgası değil, ekmek kavgası yapıyoruz. Emekli konuşurum kardeşim. Emekçi konuşurum. Zam konuşurum. Maaş konuşurum. Sosyal devlet konuşurum. Sendikal hakları konuşurum. Tayyip Bey'in istediğini değil, sizin istediğinizi konuşurum” dedi.
Hükümetin, CHP’li belediyelere SGK eliyle mali darbe girişimi yapmaya çalıştığını da ekrar eden Özgür Özel, ne belediye çalışanlarını, ne kentlerde yaşayanları mağdur edeceklerini ne de hizmetten vazgeçeceklerini söyledi.
Özel, “Gerekirse partinin genel başkanı olarak ben, il başkanlarım, milletvekillerim, belediye başkanlarımızla çöpleri ellerimizle toplarız, yine namerde muhtaç olmayız” şeklinde konuştu.
Özgür Özel, 2 gencin miting alanına getirdiği küfeyi sırtına takarak şunları söyledi:
“Gençler küfe getirmiş. Gençler gelin bakayım o küfeyi getir buraya görsün millet. Geçen gün dedim ki, Tayyip Bey'i dinliyorum. Ben ne demişim, emekliye 12 bin 500 yetmez, 17 bin 500 ver demişim. Asgari ücrete zam yapmayacağım demiş, asgari ücreti zamlayalım demişim. Ben ne demişim, demişim ki 17 bin lira çay parası olmaz, 25 bin olsun taban fiyat. 9 bin 200’e buğday satılmaz, 15 bin olsun, tarlalarda 2 liraya domates kaldı. Olmaz böyle şey. Kavunun, karpuzun, bostanda kalması olmaz demişim. Diyor ki, ‘Özgür Bey'in sırtında küfe yok. Emekliye zam istiyor. 33 milyar tuttu 2 bin 500 lira zam. Benim sırtımda küfe var’. Bunu duymuşlar, gençler küfeyi getirmiş. Tayyip Bey'e dedim ki doğru senin sırtında küfe var. Bu milletten oy istedin, o da aldı küfeyi böyle sırtına koydu. Tayyip Bey diyor ki, ‘Emekliler bana ağır geliyor. Taşıyamam’ diyor. ‘Asgari ücret ağır geliyor taşıyamam’ diyor. ‘Rizeli hemşerime çay parası veremem, ağır geliyor’ diyor. Ama bir bakıyorsun yandaş müteahhide sıra gelince dikeliveriyor. 660 milyarı buluyor. Ben diyorum ki, Tayyip Bey bırak küfeyi, bırak. Ver benim sırtıma, ver benim sırtıma küfeyi. Ben emekliyi aslan gibi taşırım, aslan gibi. Aslan gibi. Asgari ücretliyi taşırız biz. Biz bu milleti taşırız. Eğer taşıyamıyorsan bırak küfeyi. Milletin sırtından in. Sen bu milletin sırtına yüksün. Emekliler değil, asgari ücretliler değil, esnaf değil, çiftçiler değil. İşte biz bu küfeye neyi koyarsan koy taşırız. Taşıyamayan bırakacak, taşıyanlar gelecek. Getir sandığı küfeyi biz taşıyacağız. Emeklileri biz ayağa kaldıracağız. Söz veriyoruz. Bu iki genç küfeyi almış gelmiş, helal olsun onlara. Size bir şey söyleyeyim, bakın bu iki çocuğu unutmayın. Millet küfeyi Tayyip Bey'den alıp bizim sırtımıza koyunca o gece çıkacağız, hep birlikte galibiyeti kutlayacağız ya, söz veriyorum bu iki gençle birlikte kutlayacağız. Biz kazanacağız, biz kazanacağız, biz kazanacağız.”