Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti Genel Merkezi'ndeki programda konuştu. Gündemin ilk konusu Gazze iken Cumhurbaşkanı, Heniyye paylaşımlarını silen Instagram hakkında da açıklamalarda bulundu. Erdoğan, "Dijital faşizmle karşı karşıyayız" dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları;
İnsan hakları eğitim programımız titizlikle hazırlanmış içeriğiyle bu amaca hizmet edecektir. Programımızı dünyada son derece ağır insan hakları ihlallerinin yaşandığı bir dönemde icra ediyoruz. Dünya siyaseti en sert virajlarından birini dönüyor. Uluslararası sistemde büyük bir güç boşluğu var. Bu boşluk gün geçtikçe tebarüz ediyor. Kendini net olarak hissettiriyor. Kan, zulüm, savaş ve çatışma sahneleri adeta sıradan hale geldi. İnsanlığın kendi ortak güvenliğini temin etmek için tesis ettiği normlar kurumlar günden güne irtifa kaybediyor.
İnsanlığın çok acı tecrübeler sonrasında inşa ettiği kural temelli sistemin yıkılışına hep birlikte şahitlik ediyoruz. Bunu tersine çevirecek adımlar da atılmıyor. Ne Irak’ın işgalinden ne Suriye itilafından ne de Rusya-Ukrayna savaşından maalesef gerekli dersler çıkarılamadı.
Bu kayıtsızlık karşısında patlak veren her kriz bir öncekini maalesef aratmıştır. Ancak Gazze kriziyle beraber küresel sistem iflas bayrağını çekmiştir. Gazze tüm dünyada maskeleri indirmiş, 10 yıllardır bize örnek gösterilen kurumların içinin ne kadar kof olduğunu apaçık ortaya koymuştur.
Gazze’de Filistin halkının maruz kaldığı soykırımı anlatmaya kelimeler kıyafet etmiyor. Katliam görüntülerine bakmaya inanın can dayanmıyor. Kafası kopmuş masum bebeklerin, bombaların altında öksüzleriyle birlikte hayatta kalmaya çalışan annelerin görüntülerini izlemeye hiçbirimizin kalbi dayanmıyor. Soykırım başlayalı tam 10 ay oldu. Bu sürede 16 binden fazla çocuk öldü, 40 bin masum insan şehit edildi. Enkaz altındaki 10 binden fazla şehidin naaşına ulaşılamıyor. İsrail Gazze’lileri sadece bomba ve kurşunlarla öldürmüyor. Aç, susuz, gıdasız bırakarak öldürüyor. Haydut devlet avuç içi kadar toprak parçasına sıkıştırdığı 2,3 milyon insana karşı barbarlığın her türlüsünü sergiliyor.
Batı, İsrail'in suç ortağı. Bu desteklerini gizleme gereksinimi duymadan katilleri avuçları şişinceye kadar alkışlayarak alenen gösteriyorlar. Burada şu ikazı açık açık yapmak zorundayım. Tarih kimin nerede durduğunu kaydetmektedir. Günümüzün Hitler'i Netanyahu'nun yalanlarını ayakta alkışlayanlar, ellerine yapışan o kara lekeyi ömür boyu temizleyemeyecek. Mazlumların acıları üzerinde sevinç çığlıkları atanları ne tarih ne de çocukları affedecek.
Biz dünyanın gözlerinin Filistin’e döndüğü bu günde fırsat bu fırsat deyip birilerine şirin görünme niyetinde değiliz. Biz ne kadar ağır olursa olsun hakkı tutup kaldırmanın derdindeyiz. Filistin sınavından hem şahsen hem de ülke ve millet olarak alnımızın akıyla çıkmanın samimi gayreti içindeyiz. Kim ne derse desin, soykırımcıların olması gereken yer meclis kürsüleri değil, işledikleri suçların hesabını verdikleri mahkeme salonlarıdır. 40 bin insanın ölümünden sorumlu olmayıp bir de kırmızı halıyla karşılamak vicdansızlıktan ötedir.
Hamas Büro Başkanı Haniye’nin Tahran’da şehit edilmesini. O korkunç görüntüler Filistin halkını derinden yaralamakla kalmamış, Netanyahu’yu şımartmıştır. Akıl ve izan sahibi hiçbir kimse böyle bir durumu normal karşılayamaz. Buradan bir kez daha Haniye’ye Allah’tan rahmet. Filistin halkına ve ailesine baş sağlığı diliyorum. 50-60’ı aşkın yakınları şehit oldu. Ama hiçbir zaman Haniye yüzündeki tebessümü kaybetmedi. Böyle bir insandı. Haniye’yi tanıyan herkes onun nasıl yiğit dava adamı olduğunu çok çok iyi bilirdi. Kendisi aynı zamanda Filistin’in son seçilmiş başbakanıydı.
Bazıları bizim Haniye’ye gösterdiğimiz ilgiyi hazmedemedi. Biz sizden mi izin alıp da bunların kararını verecektir. Biz milletimizden gerekli izni aldık ve adımlarımızı buna göre atıyoruz.
İsrail vahşetini gizlemek için her yola başvuruyorlar. Sosyal medya şirketleri gemi azıya çekti, militanlaştılar. Basit bir cümleye bile hemen sansür uygulamayı kendileri için görev addediyorlar. Filistinli şehitlerin fotoğraflarına bile tahammül edemeyip anında yasaklayan bir dijital faşizmle karşı karşıyayız. İsmail Haniye'nin şehadeti bize düşünce hürriyetinin sınırlarını, Batılı ülkelerde İsrail kaprislerinin belirlediğini çok net göstermiştir. Her türlü fuhşiyatı, ahlaksızlığı özgürlüğe alıp teşvik eden şirketler, Filistin halkının şanlı direnişine sanal alemde açıkça savaş açmıştır. Gelinen noktada şirketlerin çıkarlarına dokunan her hususta mafya gibi davrandıklarına şahit oluyoruz. Bu tavra esasen yeni tanıklık etmiyoruz. Uyarılarımıza rağmen tüm terör örgütleri bu mecralarda at koşturuyorlar. Milletimizin inancına alenen hakaret ediyorlar. Suç ve terör şebekeleri bu mecralarda istedikleri propagandayı yapıyorlar. İtibar suikastları sebebiyle şimdiye kadar binlerce insanın hayatı karardı. Bu şirketler ellerinde her türlü imkan olduğu halde mağduriyetlerin önünü kesecek etkili hiçbir adım atmadı. İsteksizlikleri halen devam ediyor. İlgili kurumlarımızla rahatsızlığımızı dile getirdik, diyalog hattı kurduk. Arzu edilen işbirliğini henüz tam manasıyla tesis edemedik. Burada rahatsız edici bir diğer durum ülkemizdeki muhalefetin kaypak tutumudur.