Nazi Almanyası’nın hakim güç olduğu dönemde 1941-1945 seneleri arasında, Adolf Hitler ile Heinrich Himmler liderliğinde bulunan SS güçlerince işgal edilen sınırlar içinde 6 milyon Yahudi sistemli bir şekilde öldürülmüştü. Holokost olarak anılan bu soykırım sürecinde Almanya ve Avusturya'dan yaklaşık 300 bin Yahudi, Nazi zulmünden kaçarak çeşitli ülkelere göç etmişti. Bu sayı, diğer işgal altındaki Avrupa ülkelerinden kaçanlarla birleştirildiğinde, göç eden Yahudilerin sayısı milyona yaklaşıyordu.
Holokost’u anlatmak ve ölen Yahudileri anmak için yüzlerce kitap yazıldı, büyük bütçelere sahip onlarca film çevrildi ancak Siyonist İsrail’in Gazze’de yürüttüğü soykırım kameraların önünde gerçekleşiyor olmasına rağmen 1967’de başlayan işgale, katliamlara, zulme ve tecavüzlere dair tek bir film çekilmedi.
Piyanist filmi
1930'lar Polonya'sının çok başarılı ve ünlü piyanisti ve bestecilerinden olan Yahudi kökenli Władek Szpilman'ın, Varşova Ayaklanması bastırıldıktan hemen sonra Almanya’nın Wehrmacht subayı Wilm Hosenfeld'ın desteği ve yardımları sayesinde hayatta kaldığını anlatan ve “Śmierć Miasta” adlı otobiyografiye dayanan “Piyanist” filmi herkesi ağlattı. Ancak film, diğer taraftan Nazi ordusunda vicdanlı subayların olduğunu da gözler önüne sermişti.
2023 yılının Ekim ayı başlarında İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’nun emriyle başlatılan 308 gün önce başlatılan Gazze Soykırımı ile Holokost karşılaştırıldığında göreceğimiz rakamlar, Netanyahu’nun Hitler’den kat be kat cani olduğunu gösterecek.
Holokost ve Gazze Soykırımı
Luftwaffe (Nazi Almanyası'nın Hava Kuvvetleri) tarafından Avrupa'nın birçok şehrine ve özellikle Londra'ya yoğun bombardımanlar düzenlenmişti. Savaşın başlangıcından 1945'e kadar 4 yılda yüksek miktarda bomba kullanıldı. Naziler, İngiltere'ye yapılan hava saldırılarında 45.000 ton bomba attı.
Terör örgütü İsrail ise bir ülkeye değil, sadece Gazze Şeridi’ne 80 bin tondan fazla bomba attı. Bu bombaların gücünün 7 atom bombasına denk geldiği hesaplandı.
Adolf Hitler’in Polonya’yı işgaliyle başlayan, 60 milyon insanın öldüğü ve 2820 gün süren 2. Dünya Savaşı’nda 69 gazeteci ölürken, terör örgütü İsrail’in öldürdüğü gazeteci sayısı 170’e yaklaştı.
Holokost olarak anılan bu soykırım sürecinde Almanya ve Avusturya'dan yaklaşık 300 bin Yahudi, Nazi zulmünden kaçarak çeşitli ülkelere göç ederken, işgalci Siyonist şebeke İsrail’in zulmünden kaçan insan sayısı 2 milyonu geçti. 363 kilometrekare yüzölçüme sahip Gazze Şeridi’nin nüfusu 2022’de 2.375.259, 45 kilometrekare yüzölçüme sahip Gazze kentinde aynı yıl 645 bin insan yaşıyordu. Gazze Şeridi’ndeki nüfusun yüzde 90’ı İsrail tarafından “güvenli” diye gösterilen yerlere gitti ancak İsrail “güvenli” dediği noktalarda da Gazzelileri bebek-çocuk, kadın-yaşlı demeden katletti. Gazze Şeridi’ndeki UNRWA tesisindeki sığınmacı sayısı 930 binin üzerinde, Refah-Han Yunus’taki UNRWA tesisindeki sığınmacı sayısı 770 binin üzerinde idi. Ancak UNRWA tesisine sığınan 1 milyon 800 binden fazla sığınmacı, uluslararası hukuku ve Birleşmiş Milletler’i hiç sayarak Filistinlileri burada da vurdu.
Gazzelilerin kitleler halindeki zorunlu göçünü milyarlarca insan canlı olarak izliyor ancak “Piyanist” filmi kadar uluslararası kamuoyuna dokunmuyor gibi görünüyor.
