Birleşmiş Milletler (BM) Yakın Doğu'daki Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansı (UNRWA) Genel Komiseri Philippe Lazzarini, İsrail'in son tahliye kararının ardından Gazze'nin güneyinde 75 binden fazla Filistinlinin göç ettiğini açıkladı. Lazzarini, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, Filistin halkının bitmek bilmeyen kitlesel göçünün devam ettiğini belirtti.
Han Yunus'tan batıya göç
İsrail’in, Gazze’nin Han Yunus kentinin doğusundaki Filistinlilere tahliye uyarısının ardından, çok sayıda Gazzeli aile kentin batı bölgelerine göç ediyor. Lazzarini, Han Yunus'un doğusundan batısına doğru toplu göç eden Filistinlilerin fotoğrafını paylaşarak, bölgedeki zorunlu göçün boyutlarını gözler önüne serdi.
Sürekli göç ve ihtiyaçlar
Lazzarini, Filistin halkının onlarca yıldır savaş ve çatışmalara maruz kaldığını vurgularken, İsrail'in tahliye kararının ardından sadece son günlerde Gazze'nin güneyinde 75 binden fazla Filistinlinin daha yerinden edildiğini kaydetti. Göç edenlerin kimisinin sadece çocuklarını, kimisinin ise küçük bir çantada tüm hayatını taşıdığını belirtti. İnsanlar, her şeylerini kaybetmiş bir halde sığınaklara doğru giderken temel ihtiyaçlarını karşılamakta zorluk çekiyorlar.
Han Yunus'ta yeniden göç dalgası
İsrail ordusunun kara saldırılarını yeniden başlatması ve tahliye çağrıları nedeniyle Han Yunus'un doğusunda büyük bir zorunlu göç dalgası yaşanıyor. Daha önce de bölgedeki 10'a yakın mahallenin boşaltılmasını isteyen İsrail Ordu Sözcüsü Avichay Adraee, son olarak 8 Ağustos'ta yaptığı açıklamada daha geniş bir alanın tahliye edilmesini istemişti.
İsrail'in baskıları sürüyor
İsrail ordusu, Han Yunus'ta "İsrail'e füze atışları ve terör eylemleri için kullanıldığını" öne sürdüğü bölgelerin boşaltılması çağrısında bulundu. İsrail'in Han Yunus'un doğu bölgelerine yönelik yoğun baskınları günlerdir devam ediyor, bu da bölgedeki sivil halk üzerinde büyük bir endişe ve belirsizliğe yol açıyor.
Gazze'deki sıkışıklık ve gelecek kaygısı
Lazzarini'nin açıklamalarında, Gazze halkının diğer savaşların aksine sıkışmış durumda olduğu ve gidecek hiçbir yerleri olmadığı vurgulanıyor. Yaşanan zorunlu göç dalgaları ve devam eden çatışmalar, bölgede insani krizin derinleşmesine sebep oluyor.
Bu zorunlu göç dalgaları ve insani kriz, Filistin halkının karşı karşıya olduğu zorlukları bir kez daha gözler önüne seriyor. Birleşmiş Milletler ve uluslararası toplum, bu krizin çözülmesi ve insani yardımların hızla ulaştırılması için çabalarını artırmayı sürdürüyor.
