Meral Akşener'in, Kemal Kılıçdaroğlu ve Ümit Özdağ'a yönelik dava açma kararının arkasında, kendisine yönelik ciddi suçlamalar ve ithamlar yer alıyor.
Kılıçdaroğlu, Akşener'in Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Beştepe'de yaptığı görüşmeyi "ihanet" olarak nitelendirirken, Ümit Özdağ ise 2018 seçimlerinde Akşener'in bilerek Erdoğan'ın yeniden cumhurbaşkanı seçilmesine yol açtığını iddia etti.
İthamlar üzerine, Akşener her iki isme karşı hukuki süreç başlatma kararı aldı. İYİ Parti eski liderinin konuşmasında "Bu kadar yalanı nasıl bir araya getiriyor, Ümit Bey bunu ispatlayacak. Anayasa yapmışım ben DEM’le! Ahmet Erozan, Nuri Okutan benden habersiz ne çalışmalar yapmışlar, mahkemede ortaya çıkacak, anlatacaklar. Sabrın çok berbat bir duygu olduğuna kanaat getirdim.” ifadelerini kullandığı öne sürüldü.
Akşener'in bu adımı, siyasetteki gerilimi ve tartışmaları daha da artırabilecek nitelikte. Özellikle Ümit Özdağ'ın iddiaları, seçim sürecine dair derin spekülasyonlara yol açabilecek türden olurken Akşener'in bu iddiaları yalanladığı ve yasal yollara başvurduğu göz önüne alındığında, sürecin nasıl ilerleyeceği merak konusu.
Akşener cephesindeki adımlar, Türkiye siyasetinde son dönemde yaşanan kutuplaşmanın ve polemiklerin bir yansıması olarak değerlendirilebilir.
CHP'nin önceki dönem Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, İYİ Parti eski lideri Meral Akşener'in Külliye'ye yaptığı ziyaret hakkında konuşmuş, Kılıçdaroğlu, "Yaşadığımız bu topraklarda maalesef ihaneti de görebiliyoruz" diyerek Akşener'e atıfta bulunmuştu.