Türkiye, zor bir coğrafyada 100 yıldır güçlenerek tarih yolculuğuna devam ediyor.
Bu süreçte NATO üyesi olan, Avrupa Birliği’ne üyelik başvurusu yapan Türkiye ile müttefikleri arasındaki mesafe, özellikle son dönemde giderek açılıyor.
Türkiye’nin Batı’ya bağımlılığını azaltacak Afrika ve Asya açılımları, beka meselesi olarak gördüğü terörle mücadelesi, Ege ve Doğu Akdeniz’de mavi vatandaki menfaatlerinden taviz vermemesi, güvenliği için gerekli gördüğü S-400 alımlarını gerçekleştirmesi, Azerbaycan ve Libya gibi coğrafyalarda haklıdan yana tavır alması, Gazze’de Filistin’e verdiği açık destek, çoğu noktada rahatsızlıklar yarattı.
Gazeteci yazar İbrahim Karagül, Türkiye’nin iç ve dış politikada izlediği bağımsız çizginin sonrası ortaya çıkan tabloya dikkat çekti.
ABD'nin; Ege adalarına, Dedeağaç'a askeri yığınak yaptığını belirten Karagül, bunu doğrudan Türkiye'ye karşı bir hazırlık olarak nitelendirdi.
Karagül, ama çok önemli ve yepyeni bir tehlike daha ortaya çıktığının altını çizdi.
ABD, İngiltere, Almanya ve Fransa’nın; Kıbrıs Rum Kesimi'ne ve aynı zamanda Doğu Akdeniz'e çok yoğun askeri yığınak yaptığını vurgulayan Karagül, görünüşteki amacın, Lübnan savaşı ve İsrail'i savunmak olduğunu belirtti.
Karagül, “Peki ama ya bu silahlar da Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'ne ve Türkiye'ye dönerse!” sorusunu ortaya attı.
Irak ve Suriye'nin kuzeyinde Türkiye'ye saldırı için terör örgütü PKK/YPG’ya verilen desteğin eklenmesini isteyen Karagül, “İşte buna "Yüzyıllık Kuşatma" diyoruz” dedi.