Türkiye’de sosyal medyada trol tartışması devam ediyor.
Siyasi partilerin, genel başkanların hatta belediye başkanlarının kendi trol orduları olduğundan söz ediliyor.
Trol kavramı sosyal medyada ve farklı platformlarda kullanıcıları kasıtlı olarak manipüle eden, düşmanlık, çatışma ve tartışma çıkaranlar için kullanılıyor.
Farklı fikirleri savunanlar birbirlerini trollükle suçluyor.
Ak troller de Ak Parti’yi savunanları tanımlamak için dillendiriliyor.
Sadece X hesabında 6 milyondan fazla takipçisiyle çok popüler olan Profesör Özgür Demirtaş, Ak parti’nin ekonomi politikalarına eleştirileriyle çoğu zaman gündem oluyor.
Demirtaş, Ak trol olmakla suçladığı isimlerle büyük bir polemiğe girdi.
O isimler arasında yer alan uluslararası ilişkiler uzmanı Öznur Küçüker Sirene’den Özgür Demirtaş’a yanıt geldi.
Özgür Demirtaş’a sosyal medyadan “ benimle uğraşmayacaktınız” diye seslenen Sirene, “Bana benliğini satmış aktroll demeyecektiniz. Ben onuru için yaşayan biriyim. Yıllardır ne kişilere, lobilere karşı tek başıma direniyorum ben, tahmin bile edemezsiniz. Ve sizin hakkınızdaki son paylaşımımı size hakaret ederek değil, bizzat sizin sözlerinizle yapacağım... Şimdi bütün Türkiye'ye soruyorum: Hangi Özgür Demirtaş?” sorusunu yöneltti.
Sirene, bu dönemde Ak Parti’ye muhalefetiyle tanınan Demirtaş’ın Ak Parti’nin iktidar olduğu ilk yıllarda hem destek verdiğini hem de şimdikinin tersine ısrarla faizler artırılmasın görüşünü savunduğunu ivdeoyla ortaya koydu.
“ Hadi selametle. Bundan sonra sizi Allah'a havale ediyorum” ifadelerini kullanan Sirene’nin paylaşımı gündem oldu.
O videoda Özgür Demirtaş, TL’nin değer kaybetse de faizlerin indirilmesini savunuyor ve faiz lobisine teslim olunmamasını istiyor. Benzer görüşü yakın geçmişte Ak Parti ekonomi yönetimi uygulamıştı.
İyimserliğini paylaşan Demirtaş, Türk ekonomisinin 2023’te ilk 10’da 2050’de 9. olacağını söylüyor.
İşte sosyal medyada gündem olan o röportajın tamamında Prof. Özgür Demirtaş’ın söylediği ve savunduğu, şu andakiyle oldukça farklı olan görüşler şöyle:
“Faiz artırılmaması olumludur. Türkiye’ye son bir uyarıda bulunmak istiyorum. Bakın, Türk lirasının değer kaybetmesi hala izlenebilir, hala olabilir. Bunun sonucunda faiz lobisi tekrar harekete geçecektir. Türkiye’ye tekrar diyeceklerdir ki, Türkiye bu değer kaybını karşılayamaz, faiz artırın. Hayır arttırmamalıyız. Hayır arttırmamalıyız. Bırakın arttırmayı, Kemal Derviş’in açıklamalarını hatırlayalım ki doğrudur bu açıklamalar. Değerli Türk lirasından çok daha fazla korkarım diyor, aynı şekilde ben de… Bırakın biz bugün faiz artırmayı bir önceki krizde bile faizleri yüksek tutmamız bir hataydı. Dolayısıyla düşük faiz, yüksek kur bu şekilde giriyoruz. Buna bir parça alışmak durumundayız. Enflasyona geçiş olacak, enflasyonda artış olacak.
Soru: "Siz Avrupa’da ortalamanın üzerinde kötümserken Türkiye hakkında averajın üzerinde iyimsersiniz. Şimdi Orta Vadeli programda dün açıklandı. Bunun üzerinden giderek biraz neden bu denli iyimser olduğunuzu soralım? Türkiye’yi ne bekliyor?"
Türkiye ile ilgili iyimserliğim bir iki yıllık değil. Daha uzun vadeli bir iyimserlik. Bir kere 1-2 yılda, o orta vadeli planda açıklanan büyüme rakamları bile belki tutturulamayabilir. Avrupa’ya bağlıyız. Bakın, Avrupa’yı çok büyük bir kriz vurursa ki vuruyor-üçüncü bacaktan bahsediyorum- o büyüme rakamları tutturulmayabilir. İyimserim çünkü bakın bugün süze bir anektod aktarayım. Golden Sachs’ın ki çok değerli bir yatırım bankası yaptığı bir araştırma var ekonometrik bir araştırma 2050 yılında Türkiye 9. Sırada gözüküyor. Bununda gözükmesi yine benimle aynı iyimserliği paylaşmalarından kaynaklanıyor.
Soru: "Biz 2023’te ilk 10’da olacağız deniyor?"
"2023’te ilk 10. Ama bakın ilk 10’a girdiğiniz zaman bugün 10.luktan 9.luğa çıkmak 13.’lükten 10.’luğa gelmekten bile daha zor”
