Türkiye, Mart 2020'de Covid-19 salgını ile karşı karşıya geldi.
Giderek yayılan hastalık ve artan vakalar zor günleri beraberinde getirdi.
Herkes evlerine kapanmak zorunda kaldı.
Türkiye'de adeta hayat durdu ve insanlar hastalıkla mücadele etti, onun korkusunu yaşadı.
Pandemi, maskeler, kapanmalar hayatımızın bir parçası haline geldi.
Binlerce insan hayatını kaybetti.
Türkiye, Covid -19 salgını ile vedalaştı, rahat bir nefes aldı derken, Maymun Çiçeği virüsü gündeme geldi.
Son günlerde Afrika ülkelerinde hızla yayılan maymun çiçeği virüsünde vakalar art arda artıyor.
Afrika Birliği, vakaların artması ve Maymun Çiçeği maymun çiçeği virüsüne karşı kıta çapında halk sağlığı için acil durum ilan etti.
Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu, Maymun Çiçeği virüsüne ilişkin, "Şu anda herhangi bir alarm durumumuz söz konusu değil." dedi.
Ankara Masası'na konuşan Prof. Dr. Esin Şenol, Maymun Çiçeği virüsüne ilişkin değerlendirme yaptı.
Şenol, Maymun Çiçeği hastalığının Afrika kıtasında maymunlar arasında salgın yapınca fark edildiğini, çiçek ile aynı aileden olan bir virüsün yol açtığı bir hastalık olduğunu ifade etti.
İlk olarak Afrika kıtasında yayımlar olduğunu ve 1970'li yıllarda ilk defa kıta dışına çıkınca dikkat çektiğini söyleyen Şenol, "Ama kıta dışındaki kolaylıkla kontrol ediliyor. Çünkü çok yakın temasla bulaşıyor. Bu uyarı ve doğrudan doğruya davranışsal değişimlerle kontrol altına alındığı düşünülüyor." dedi.
2022 yılında Afrika'da yayılımının tekrar baş gösterdiğini aktaran Prof. Dr. Esin Şenol, şunları söyledi;
"Baş gösterince ve kıta dışında olduğu da fark edilince Amerika ve Avrupa ülkeleri gibi bu dönemde bir acil durum ilan ediliyor Dünya Sağlık Örgütü tarafından. 2022'de ilan edilen acil durum 10 ay sonra Afrika'daki durum kontrol altına alındığı düşüncesiyle kaldırılıyor. Ancak yeni bir versiyonuyla virüsün Kongo'da büyük bir salgın ve ölüm hızının daha yüksek olması ilk versiyona göre. İlk versiyonu 2022'deki ilandaki binde birken şimdi yüzde 4'lerde bir olgu ölüm oranı görülünce virüs incelemeye alınıyor ve virüsün bazı mutasyonlar geçirdiği anlaşılıyor. Bu mutasyon nedeniyle yayılımın hızlandığı ve son iki yılda gördüğümüz 100 bin vakanın analizinden de sadece cinsel yolla değil, dokunmakla, ortak giysi ve çarşaf kullanmakla, öpüşmekle, hatta ağız ağızla konuşmakla bulaşabileceği verileri başlıyor. Çevreden bulaşı da var. Dolayısıyla kontrolden çıkmakta olan bir virüs var. Mutasyonları hızlanmış ve kritik eşeğe gelmiş bir virüs var. Bir de bu kritik eşeğin göstergesi olan Afrika kıtası da 13 ülkeye yayılım ve son 4-5 ayda birdenbire 15.000 vakalık bir salgın var. "
Virüsün belirtileri ile ilgili konuşan Esin Şenol, "İnsanda kendini döküntü, ateş, griple belli eder ama her zamanda öyle belli etmeyebilir. Tarama yapmak ve aktif tarama dediğimiz sürece geçmemiz gerekiyor. 2-4 dört haftalık bir kuluçka süresinden bahsediyoruz. Ateş, gripel bulgular, içi dolu kabarcıklar, en çok yüzde, ağız içinde, el ve ayak tabanlarında, el içlerinde ve boyun bölgesinde de renk bezlerinde şişme ile belli ediyor." dedi.
Ölümcül bir hastalık olduğunu ifade eden Şenol, "2022 yılında bildirilmiş 5 vaka var. Bizim de şüpheli vakalarımız oldu. Aktif tarama yapmadığımız sürece olup olmadığını bilmemiz mümkün değil. Ama olmama ihtimali yok. Fransa'da var, İtalya'da var, Almanya'da var, Afrika'da var, Afrika'ya her gün uçuşlarımız var. Böyle bir şey mümkün değil. Bakmadığımız için bilmiyoruz. Görülmüştür. Görülmeme ihtimali yok" ifadelerini kullandı.
Pandemiyi, kapanmayı ve maskeyi geri getir mi? Sorusuna ise Prof. Dr. Şenol, şunları söyledi;
Salgınların birbirine benzeme şartı diye bir şey yok. Son iki senedir izlendi. Kontrol altına alınmışken, kontrolden çıktı. Potansiyel bir tehdit. Covid-19’da 2012 yılından beri gelme riski olduğu söylenen bir etkendi, 2022 yılında geldi. Potansiyel tehdit demek, anında bir kapanma, anında bir salgın olacak anlamına gelmez. Ama tedbirler alınmazsa her şey kontrolden çıkabilir anlamına gelir.