İsrail 7 Ekim 2023’ten bu yana Filistinlilere yönelik saldırılarını soykırım boyutuna taşıdı.
İsrail Ordusu, onlarca atom bombasına eş değer büyüklükte bombayı Gazze’ye yağdırdı.
Deyim yerindeyse Gazze’de taş üstünde taş kalmadı.
Daha sonra hava kara operasyonu başladı.
Bu süreçte dünyanın her yerinden İsrailli Yahudiler askere çağrıldı.
İsrail her ne kadar medyaya yansımasa da pek çok askerini kaybetti.
Milyarlarca dolarlık son teknoloji ürünü silahlara karşı Filistinliler canlarını ortaya koydu.
İsrail Ordusu da ekonomisi de aylar uzadıkça savaştan yorgun düştü.
İsrail genelkurmay Başkanı Herzi Halevi, sürekli hükümeti ordunun eksikleri konusunda uyardı.
Bu eksiklerin ordunun gücünü ve aynı etkinlikte savaşa devam etmesini engelleyeceği uarılarına rağmen siyasi kaderini buna bağlayan Netanyahu ve ırkçı, aşırı sağcı kabinesi durmadı.
Netanyahu, mutlak zafer parolasıyla “savaşa devam” derken, ordunun komuta kademesi Hamas’ı tamamen yok edemeyeceklerini kabul etti.
Bu arada, sokaklarda devam eden Netanyahu aleyhindeki gösteriler ve kabinedeki çatlak sesler yüzünden devam eden siyasi istikrarsızlığın üzerine ordu-hükümet ilişkilerindeki kötüleşen tablo su yüzüne çıktı.
İsrail uzmanı Batılı isimler bile İsrail ordusunun giderek tükendiğini dile getirdi. Tugay ve taburların beklenenden daha erken rotasyonuna işaret eden uzmanlar askerlerin giderek daha sık molaya ihtiyaç duyduğunu ifade ediyor.
Şimdi, İran’ın misillemesi ve Hizbullah’ın buna desteği de gündemde.
Böyle bir durumda Netanyahu, misillemenin boyutuna bakmaksızın çok sert yanıt vereceklerini “İsrail’e dokunanın kanını dökeriz” sözleriyle duyurdu.
Bu tehditler ve yeni cephelerin açılma olasılığını değerlendiren İsrail Ordusu, önlem alıyor.
İsrail’de Kanal 13, ordunun, acil ihtiyaç nedeniyle daha önce askerlikten muaf olan yedekleri askere almaya başladığını duyurdu.
Askerlikten muaf olanların bile orduya çağrılması İsrail’de alarm zillerinin çalmaya başladığını ortaya koyuyor.