İsrail, Ortadoğu’nun bağrına saplanan bir hançeri andırıyor.
Kurulduğu günden bu yana bölge bir daha barış yüzü görmedi.
ABD desteğiyle silahlanan İsrail, büyük bir savaş makinesine dönüştü.
Sayısal açığını teknolojik kapasitesiyle kapatan İsrail, sürekli topraklarını genişletti.
Öyle ki, topraklarını üçe katladı. Doğu Kudüs’ü, Golan Tepelerini ilhak etti. Buralara yasa dışı şekilde Yahudi yerleşimcileri getirdi. Böylece işgali ffili hale getirdi.
İsrail Ordusu’nun gölgesindeki Yahudi yerleşimciler silahlanarak bölgede terör estirdi.
Yaptırımlara uğramak bir yana Filistinli sivillerin evlerini, topraklarını, hayvanlarını, mallarını gasbetti.
Bununla da yetinmeyen silahlı radikal Yahudiler, çok sayıda Filistinliyi katletti. Çoluk çocuk demeden binlerce Filistinli bu yasadışı yerleşimciler tarafından öldürüldü, yerlerinden edildi.
Batılı devletler halen sadece bunları izlemekle ve açıklamalar yapıp İsrail’e “bunları durdurun” demekle yetiniyor.
İsrail Ordusu ile omuz omuza veren Yahudi yerleşimciler, bu kez de Eriha yakınlarında ortaya çıktı.
Zorba aşırı sağcı Yahudiler, El-Auja kaynağının yakınındaki Filistinli çiftçilerin su hatlarını kestiler.
Susuzluk, üretim yapamamak, aç kalmak demek.
Radikal zorbaların o eylemleri görüntülendi. Fanatik Yahudi, Filistinli çiftçilerin suyunu keserken kendisini görüntüleyenleri, "çekim yapmayı bırak, yoksa elinden alırım" diye tehdit etmeyi de ihmal etmedi.
Böylece, elinde silahı olmayan, sadece karnını doyurmaya, ayakta ve hayatta kalmaya çalışan masum Filistinli çiftçiler, topraklarını terk etmeye zorlanıyor.
Bu sayede, Yahudi yerleşimciler Filistinlilerin topraklarına çökmeye, ellerinden almaya çalışıyor.
Bunlar, uluslar arası uzmanlar tarafından rastgele bireysel eylemler değil sistematik olarak İsrail hükümeti ve ordusunu planlayıp yönlendirdiği, Filistin’i Filistinlilerden arındırma politikasının parçası olarak değerlendiriliyor.