Anagold Madencilik'in Çöpler mevkiindeki altın madenini genişletme projesine karşı yöre sakini Sedat Cezayirlioğlu ve avukat İsmail Hakkı Atal, 2021 yılında hukuk mücadelesi başlattı. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın verdiği "ÇED olumlu" raporuna karşı Erzincan İdari Mahkemesi'nde açılan dava, 2022 yılında yerel mahkeme tarafından reddedildi. Ancak bu süreçte, Atal’ın Danıştay’a yaptığı itiraz sonucu, Danıştay 6. Dairesi yerel mahkemenin kararını bozdu ve davanın yeniden görülmesini istedi.
Mahkemenin, farklı disiplinlerden uzmanlardan oluşan bir bilirkişi heyeti atamasıyla dava yeniden ele alındı. Ancak dava devam ederken, 13 Şubat tarihinde maden sahasında meydana gelen büyük bir göçük, 9 işçinin hayatını kaybetmesine neden oldu. Bu durum, davanın seyrini önemli ölçüde etkiledi.
Bilirkişi heyeti, kazadan önce ve sonra yaptığı incelemelerde, toprağın, suyun ve havadaki değişimleri dikkatle değerlendirdi.
Erzincan İdari Mahkemesi, bilirkişi raporlarını dikkate alarak, Anagold Madencilik’in maden sahası genişletme projesine verilen "ÇED olumlu" raporunu iptal etti.
Kararda, raporun yeterince bilimsel ve teknik değerlendirmeler içermediği, özellikle bölgenin depremsellik, erozyon, heyelan ve sel gibi doğal afet risklerinin yeterince ele alınmadığı vurgulandı.
Mahkeme kararında, madenin atık depolama tesisinde biriken atıkların rüzgar erozyonuna maruz kalabileceği ve bu durumun hava kirliliğine neden olabileceği belirtilirken, ayrıca deprem riskine karşı yeterli önlemlerin alınmadığı ifade edildi. Proje sahasının yakınlarında aktif fay hatlarının bulunduğu ve bu fay hatlarının ÇED raporunda dikkate alınmadığı da vurgulandı.
Yığın liç sahasında meydana gelen büyük toprak kaymasının ardından yapılan analizlerde, toplam siyanür değerlerinin çevresel risk taşıdığı tespit edildi. Mahkeme, şirketin raporunda bu kayma riskinin yeterince öngörülmediğini ve alınan tedbirlerin yetersiz kaldığını belirtti.
ÇED raporunda yığın liç sahasında dinamik yük altında sahada yerel kaymalar olması muhtemel olsa da yapının bütünlüğünü bozacak bir durumun söz konusu olmayacağının belirtildiğine işaret edilen kararda, ancak bu tespitin aksine 13.02.2024 tarihinde yığın liç sahasında 428.68498 metrekarelik bir alanın kaydığı dile getirildi.
Karar gerekçesinde, bu yüzden dokuz işçinin hayatlarını kaybettiği, Nihai ÇED Raporunda böyle bir riskin öngörülemediği ve gerekli tedbirlerin alınamadığını ortaya koyduğu değerlendirmesi yapıldı.
13 Şubat'ta yaşanan ve 428 bin metrekarelik bir alanın kaymasına neden olan olayda, 9 işçi milyonlarca ton toprağın altında kalarak yaşamını yitirmişti.