İsrail Ordusu 7 Ekim’den bu yana Filistin’de soykırım uyguluyor.
Önce hava saldırılarıyla onlarca atom bombasına eş değer bir yıkım yaratan İsrail Ordusu, sonra kapsamlı kara harekatına girişti.
Milyonlarca Filistinli evlerinden olurken güvende olabilmek için Gazze’yi terk etti.
Filistinliler sürgün edilirken Gazze hayalet şehre dönüştü.
İsrail Ordusu, bununla da yetinmedi. Güvenli bölge ilan ettiği noktaları bile vurdu.
İsrailli esirlerin İsrail saldırılarında öldürüldüğü ortaya çıktı.
Ama, bunlar Gazze Kasabı Netanyahu’yu durduramadı.
Artık İsrail medyası da olayları sorguluyor.
İsrailli gazeteci Aluf Benn, "Netanyahu’nun savaş hedefi esirlerin kurtarılması değil Gazze’nin işgali" başlıklı yazısında, kafatasçı başbakanın aslında ne esirleri ne de kendi halkının beklentilerini önemsemediğini ortaya koydu.
Benn, yazısında Netanyahu’nun gerçek hedefini açıkladı.
Benn, Netanyahu’nun, İsrail kamuoyunun esirler ve onların akıbetlerine odaklanmasını siyasi muhaliflerinin kendisine karşı kullandığı "koçbaşı" olarak gördüğünü dile getirdi.
Haaretz Gazetesi Editörü, İsrail Başbakanı’nın bunu, "Gazze Şeridi'nin uzun süreli işgali" ya da "Gazze Şeridi üzerinde tam bir İsrail güvenlik kontrolü" sağlanması hedefinin önündeki engel olarak değerlendirdiğini vurguladı.
Netanyahu’nun bu hafta kabine toplantısında 1996’da Oslo Anlaşmalarına karşı dile getirdiği sloganı tekrar hatırlattığı bilgisini paylaşan Benn, bunun işgal edilen toprakların uluslararası baskı altında ve hatta esirlerin ricaları karşısında dahi geri verilmeyeceği anlamına geldiğinin altını çizdi.
Benn, Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir ve Maliye Bakanı Bezalel Smotrich’in Netanyahu rejimini ayakta tutan dayanaklar olduğunu vurguladı.
Aluf Benn, Netanyahu’nun Gazze’nin kalıcı işgalini söz ve eylemleriyle istediğini gösterdiği müddetçe bu iki ismin desteğini almaya devam edeceğini dile getirdi.