Dünya Sağlık Örgütü, maymun çiçeği virüsü nedeniyle küresel halk sağlığı acil durumu ilan etti.
DSÖ'ye göre sadece Afrika'da bu yıl virüsle bağlantılı 537 ölüm yaşandı, toplam vaka sayısıysa 15 bin 600'ü geçti. Geçen yıl boyunca kıtada görülen toplam vaka sayısında artış yaşandı.
Dünya Sağlık Örgütü 2022 yılında da maymun çiçeği için küresel acil durum ilan etmişti. O dönemde Türkiye'de virüsle bağlantılı beş vaka görüldüğü açıklanmıştı.
Afrika'da etkili olan ve Dünya Sağlık Örgütü'nün "küresel acil durum" ilan etmesine yol açan "daha bulaşıcı" maymun çiçeği virüsü, Avrupa'ya da sıçradı. İsveç ve Pakistan'da da görülürken Sağlık Bakanlığı Türkiye'de henüz vaka görülmediğini açıkladı.
Ankara'da 4 kişinin virüs nedeniyle karantinaya alındığı öne sürüldü. Ankara İl Sağlık Müdürlüğü, kentte maymun çiçeği virüsü vakası görüldüğü yönündeki iddiaları yalandı.
Dünyada ise COVİD-19 da olduğu gibi aşı, maske ve kapanma olacak mı soruları akıllara geldi. Uzmanlar ise şimdilik böyle bir olağanüstü durumu gerek görmedi.
Maymun Çiçeği hastalığı ile ilgili aşılar araştırılırken son günlerde Ankara Suşu Aşısı gündeme geldi. Peki, Ankara Suşu nedir, M virüsüne çare olur mu?
Ankara suşu aşısının, şap hastalığına karşı ilk kez 1940'larda Türkiye'de kullanıldığı bilinmektedir. Aşının geliştirilmesi ve kullanıma sunulması, o dönemde Refik Saydam Hıfzıssıhha Enstitüsü tarafından gerçekleştirilmiştir. Ankara suşu, şap virüsünün bir türü olup, bu suşa dayalı aşılar o zamandan beri Türkiye'de ve bazı diğer ülkelerde hayvancılıkta şap hastalığına karşı önemli bir koruma aracı olarak kullanılıyor.
Enstitü kapatıldıktan sonra, bu suşun korunması ve uzun süre saklanması zor hale geldi. Bu nedenle, suş Almanya'ya, Münih Üniversitesi'ne gönderildi ve burada tavuk hücrelerinde modifiye edilerek daha hızlı ve verimli bir aşı üretimi için geliştirildi. Ancak, bu süreçte suşun adı hep Ankara Suşu olarak kaldı.
Bu aşının geliştirilmesi, Türkiye'nin hayvancılık sektöründe şap hastalığına karşı büyük bir ilerleme kaydetmesine yardımcı olurken o dönemde yaygın olan salgınların kontrol altına alınması da böylelikle sağlandı.
Maymun çiçeği hastalığının yayılmasını önleyen aşı, Ankara Suşu olarak bilinen virüsün modifiye edilmiş bir formuna dayanıyor. Bu suş, virüsün etkisini azaltarak insan sağlığına zarar vermeyen ve bağışıklık sistemi tarafından tanınabilen bir hale getirilmiş, böylece hastalığa karşı koruyucu bir bağışıklık sağlıyor.
Suş biyolojide bir mikroorganizmanın, özellikle virüslerin, bakterilerin, mantarların veya diğer mikroorganizmaların belirli bir türünün genetik olarak farklı bir varyantını ifade eden bir terimdir.
Maymun çiçeği hastalığı, ilk kez 1970'lerde Orta ve Batı Afrika'nın tropikal ormanlarında insanlara bulaşarak dikkatleri üzerine çekti. Çiçek hastalığıyla mücadelede kullanılan aşıların bu yeni hastalık üzerinde de etkili olabileceği öngörülünce, aşılama çalışmalarıyla hastalık hızla baskı altına alındı.
Ancak maymun çiçeği hastalığı, 2022 yılında tekrar gündeme geldi. Dünya Sağlık Örgütü bu tarihte acil bir uyarı yayımladı ve hastalığın yayılmasını önlemek için küresel düzeyde önlemler alındı. Türkiye de bu süreçte hastalık vakalarıyla karşılaştı ve halk sağlığı yetkilileri hızlı bir müdahale gerçekleştirdi.
