Suriye Rejimi, ülkesinde farklı düşünenlere yönelik siyasi ve anayasal açılımları yapamadığı için ülkeyi iç karışıklığa sürükledi.
Rejim güçleri muhalifleri hedef alırken emperyalist aktörler de durumdan fayda sağlamak için devreye girdi.
ABD, terör örgütü PKK ile işbirliğini Suriye topraklarına taşıdı.
Kendi halkını aldatmak, uluslararası toplumu yanıltmak ve Türkiye’nin tepkisini yumuşatmak için omurgası PYD/YPG teröristlerinden oluşan SDG’yi legal bir yapılanma gibi göstererek Suriye’nin petrol sahalarını işgal etti.
Terör örgütü de ABD’den aldığı cesaretle Türkiye sınırına dayandı.
Ancak, Fırat Kalkanı, Zeytin Dalı ve Barış Pınarı harekatlarıyla büyük bir tokat yedi. Türkiye sınır güvenliği için Suriye sınırlarında güvenli bölge oluşturdu.
Rejimden ve terör örgütünden kaçan milyonlarca Suriyeli sığınmacıya kucak açtı.
Şimdi, iki ülke ilişkileri normalleştirmek için adımlar atıyor.
Farklı düzeylerde dirsek teması devam ediyor. Ancak henüz Esad ve Erdoğan’ı buluşturacak ortam tesis edilemedi.
Türkiye, en son Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler, bakanlar düzeyinde bir görüşme yapılabileceğini, ancak yeni bir anayasa yapılıp Suriye’de seçimler düzenlenmeden Türk askerinin bölgeden çekilmesini tartışmayacaklarını açıklayarak Türkiye’nin kırmızı çizgilerini hatırlattı.
Suriye Rejiminin lideri Beşşar Esad’dan Türkiye ile ilişkilere ilişkin yeni bir değerlendirme geldi.
Türkiye ile ilişkiler konusunda son yıllarda yapılan görüşmelerden sonuç çıkmadığını hatırlatan Esad, Rusya, İran ve Irak gibi birden fazla tarafın sunduğu Türkiye ile ilişkilere ilişkin girişimleri ele aldıklarını dile getirdi.
Esad, terörün ortadan kaldırılması ve Suriye topraklarından çekilmenin her iki tarafın çıkarına olacağı değerlendirmesinde bulundu.
Türkiye ile ilişkilerin iyileştirilmesinin mevcut politikalardan çekilmeyi gerektirdiğini belirten Esad, bunların koşul değil hak olduğunu ifade etti.
Esad, kendilerinin çekilmek için komşu ülke topraklarını işgal etmediklerini, teröre destek vermekten vazgeçmek için de destek vermediklerini öne sürdü.
Çözümü açık sözlü olmak ve kusurun yerini tespit etmek şeklinde tanımlayan Esad, Suriye’nin, Türkiye'nin işgal ettiği topraklardan çekilmesi ve teröre verdiği desteği durdurması gerektiğini sürekli vurguladığını savundu.
Türkiye, ısrarla Suriye topraklarında işgalci olmadığını, kendi güvenliği için Birleşmiş Milletler ve uluslararası hukuktan kaynaklanan haklarını kullandığını, teröre hiçbir şekilde destek vermediğini, Suriye rejiminin muhaliflerle yeni ve özgür bir anayasa ve hür seçimleri konuşup uzlaşması gerektiğini dile getiriyor.
Esad’ın kullandığı dil ve katı tutum normalleşmenin önündeki engel olarak görülüyor.
