Bugün 30 Ağustos....
Türk tarihinin önemli dönüm noktalarından birisi olan Başkomutanlık Meydan Muharebesi'nin zaferinin kutlandığı Zafer Bayramı'nın 102. yıl dönümü...
Türkiye Cumhuriyeti'nin Kurucusu Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları düşmanı hezimete uğratarak, büyük bir zafer kazandı.
Tarihe altın harflerle yazılan ve Türk milletinin kaderini değiştiren bu kutlu zafer, her yıl büyük bir coşku ve gururla kutlanıyor.
Birinci Dünya Savaşı'nın ardından, 1919 yılında İtilaf Devletleri, Mondros Ateşkes Antlaşması'na dayanarak Türk ordusunun silahlarını elinden aldı ve Anadolu'yu işgal etmeye başladı. Halide Edip Adıvar’ın "Türk'ün Ateşle İmtihanı" kitabında detaylandırdığı bu işgal günlerinde, İtilaf Devletleri donanmaları İstanbul'a yerleşti. Fransızlar Adana'ya, İngilizler Urfa, Maraş, Samsun ve Merzifon'a, İtalyanlar ise Antalya ve Anadolu'nun güneybatısına yerleşti. 15 Mayıs 1919'da Yunan Ordusu, İtilaf Devletlerinin izniyle İzmir’e çıkarma yaptı.
Bu durum karşısında Türk milleti, tarih boyunca sahip olduğu "millet olma bilinci" ile işgallere karşı Kuvayımilliye hareketini başlattı. Türk halkının önünde iki seçenek vardı: Ya işgal güçlerine teslim olunacak ya da küllerinden doğacak bir ülke için mücadele edilecekti.
1920'de Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin açılmasıyla birlikte, işgal güçleri baskılarını artırdı ve Atatürk ile silah arkadaşlarına karşı yoğun bir baskı uygulamaya başladı. Özellikle Batı Cephesi'nde Yunan ordusunun ilerlemesi dikkat çekiyordu. 1921'de Yunan ordusu Polatlı'ya kadar geldi ve burada tarihin en uzun meydan muharebelerinden biri olan Sakarya Meydan Muharebesi için hazırlıklar başladı.
23 Ağustos'ta Sakarya boylarında başlayan Sakarya Meydan Muharebesi, Türk ordusu ile Yunan ordusu arasında büyük bir savaşa sahne oldu. Mustafa Kemal Paşa, bu savaşta "Hattı müdafaa yoktur, sathı müdafaa vardır. O satıh, bütün vatandır." diyerek ordularına yeni bir savaş stratejisi sundu. Bu emir doğrultusunda Türk askeri, her karış toprağı sonuna kadar savundu. 22 gün ve gece süren bu çetin mücadele, 13 Eylül 1921'de Sakarya ırmağının doğusundan Yunan kuvvetlerinin temizlenmesiyle sonuçlandı. Bu zafer, Türk milletinin savunma durumundan taarruz durumuna geçtiği önemli bir dönüm noktası oldu.
Bir yıl süren hazırlıkların ardından, 26 Ağustos 1922'de Başkomutan Mustafa Kemal Paşa, Büyük Taarruz'u başlattı. Sabahın erken saatlerinde Kocatepe'den yönetilen harekatta, Türk ordusu hızla ilerledi. İlk gün, 1. Ordu birlikleri 15 kilometrelik bir alanda düşmanın birinci hat mevzilerini ele geçirdi. 27 Ağustos sabahı tüm cephelerde yeniden başlatılan taarruzda, Afyonkarahisar düşman işgalinden kurtarıldı ve düşmanın 5. tümeni etkisiz hale getirildi.
29 Ağustos gecesi yapılan durum değerlendirmesi sonrasında, Türk ordusunun taarruzu hızla sonuçlandırılması kararlaştırıldı ve 30 Ağustos sabahı Zafertepe Çalköy'de Mustafa Kemal Paşa tarafından verilen emirle son büyük saldırı başlatıldı. Dumlupınar'da Yunan birlikleri tamamen kuşatılarak imha edildi. 1 Eylül'de ise "Ordular, ilk hedefiniz Akdeniz'dir, ileri!" emriyle Türk ordusu, Gediz ve Uşak'ı, ardından Eskişehir, Balıkesir, Bilecik, Aydın ve Manisa'yı geri aldı. 9 Eylül'de İzmir'de Yunan ordusunu denize döken Türk ordusu, Kurtuluş Savaşı'nın en önemli zaferlerinden birini kazandı.
Büyük Taarruz sırasında unutulmaz olaylardan biri de 57. Tümen Komutanı Albay Reşat Bey'in, Çiğiltepe'yi almadaki gecikme nedeniyle görevini yerine getirememenin üzüntüsüyle intihar etmesiydi. Albay Reşat Bey'in ölümünün hemen ardından Çiğiltepe, düşman askerlerinden temizlendi.
Mustafa Kemal Atatürk, 30 Ağustos 1924'te, Büyük Zafer'in ikinci yıl dönümünde yaptığı konuşmada, bu zaferin Türk tarihindeki yerini şöyle ifade etti: "Afyonkarahisar-Dumlupınar Meydan Savaşı ve onun son parçası olan 30 Ağustos Zaferi, Türk tarihinin en önemli dönüm noktasıdır."
30 Ağustos Zaferi, 1926'dan bu yana Zafer Bayramı olarak kutlanıyor ve her yıl yurt genelinde çeşitli etkinliklerle anılıyor.