9.9.1999… Bu tarihte ve bu tarihten sonra sigorta başlangıcı olanların hayatını karartan, emeklilik sürelerini 17 yıl ileri atan Emeklilikte Yaşa Takılanlar yani EYT tarihi 9 Eylül 1999. 9 Eylül 1999 ve sonrası sigorta başlangıcı olanların 17 yıl sonra, 8 Eylül 1999 ve öncesi sigorta başlangıcı olanların ise 17 yıl önce emekli olması, bir günlük fark sebebiyle 17 yıl geç kazanılacak emekliliğin adaletten tamamen uzak olduğu EYT’yi kaçıran mağdurlar kadar siyasetçiler tarafından da gayet iyi biliniyor. EYT’yi kaçıran mağdurlar, 1 günlük fark yüzünden yaşanacak 17 yıllık farkla emekliliğin hakkaniyetten çok uzak olduğu bilinciyle kademeli emeklilik talep ediyor, kademeli emeklilik bekliyor. Hükümet temsilcileri de 1 günlük farktan doğan 17 yıllık geç emekliliğin adaletsiz bir emeklilik sistemi olduğuna inanarak, kademeli emeklilik formülünü zaman zaman konuşuyor. Ancak 17 yıllık adaletsizliği ortadan kaldırabilecek tek sistemin kademeli emeklilik olduğu Hükümet tarafından bilinmesine rağmen konu mümkün oldukça unutturulmaya çalışılıyor. Sebebi ise EYT örneğinde olduğu gibi, kademeli emekliliğin yükünün de ağır olması. Zira EYT düzenlemesi devlete sadece 2024 senesinde yaklaşık 577 milyar lira maliyet getiriyor. Kademeli emeklilik ise, kriz seviyesindeki ekonomi için çok daha ağır bir yük olacağı, yararlanacak kişi sayısının kademeye göre EYT’li emekli sayısından çok daha fazla olacağı için Hükümet konuya soğuk bakıyor. Hükümet “kademeli emeklilik” düzenlemesine soğuk baksa da, EYT’yi kaçıran mağdurların kademeli emeklilik beklentisi sürüyor. Beklentinin büyük olmasının ise iki sebebi bulunuyor. Birincisi, adaletsizliğin cinsiyete göre 17-24 yıl arasında daha geç emekliliğe neden olması. İkincisi ise, seçimi kaybetmesine neden olacak olsa da EYT’yi çıkarmayacağını “bu işte yokum" ifadesiyle dile getirmesine rağmen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın son Cumhurbaşkanlığı seçiminde gördüğü “kayıp” tablosu sebebiyle EYT’yi can simidi olarak kullanması ve milyonlarca EYT’linin oyuyla yeniden cumhurbaşkanı seçilmesi. EYT’yi kaçıran mağdurlar, kademeli emeklilik düzenlemesinin de tıpkı EYT düzenlemesi gibi bir kaderle noktalanacağını umut ediyor.
Kademeli emeklilik, belirli koşulları sağlayan vatandaşların kademe kademe emekli olmalarını sağlayacak sisteme verilen isim. Kademeli emeklilik sistemine göre, prim gün sayısı ve emeklilik yaşı gibi kriterler yerine, her iki koşulun da kademeli biçimde tamamlanması esas alınıyor. Örneğin, kademeli emeklilik düzenlemesinin hayata geçirilmesi durumunda, ilk kademede emekli olacaklar için 50 yaş ve üzeri “yaş şartı” getirileceği, 5000-7200 gün aralığında bir prim gün sayısı yapılmış olması değerlendiriliyor. Yani devlet, ilerleyen günlerde bir kademeli emeklilik düzenlemesi yapacaksa, 50 yaşını geçmiş, 5000 prim gün sayısını tamamlamış kişileri emekli edecek. İkinci kademede ise yaş ve prim gün sayısı bakımından, birinci kademedekilere göre yaşı daha küçük ve prim gün sayısı daha az olanlar emekli edilecek. Böylelikle, birkaç kademe uygulanarak, Türkiye’de emeklilik sistemi “yumuşak bir geçiş süreci” sağlanarak belirli bir aralığa sabitlenmiş olunacak. Kademeli emeklilik sistemi, belirli aralıklarla kademeli olarak artan “yaş” ve “prim gün sayısı” koşulu ile hayata geçirilecek. Bu da diğer bir ifadeyle, her yeni çıkarılan kademede yaş sınırı daha da yükseltilecek ve tamamlanması gereken prim gün sayısı da artırılacak. Bunun ise iki sebebi bulunuyor. Birincisi adaletsizliği ortadan kaldırmak. İkincisi ise adaletsizliği ortadan kaldırırken ülkenin sosyal güvenlik sistemine finansal bağlamda darbe vurmamak. Bu iki denge, ancak ve ancak kademeli emeklilikle kurulabiliyor. Kademeli emeklilik ile, “erken yaş” emekliliğin de önüne geçilmiş olunacak, daha uzun yıllar çalışan ve daha fazla prim ödeyen (prim gün sayısı) bir yapı kurulmuş olacak. Kademeli emeklilikte örnek olarak verdiğimiz “ilk kademe” formülü en çok konuşulan ancak nihai karara bağlanmayan ve uygulamaya konulmayan bir formül. Formül ancak yasal düzenlemelerin tamamlanmasıyla ve yasalaşarak yürürlüğe girmesiyle netliğe kavuşmuş olacak. Özetle kademeli emeklilikte, sigortalı çalışanlar emeklilik yaşının dolmasını beklemek yerine, daha erken yaşta kısmi emeklilik avantajlarına sahip olacaklar. Kademeli emeklilik bekleyen sigortalı çalışanlar, belirli bir hizmet süresini dolduracak ve belirli yaş kriterlerine ulaşacak ve emekli edilecekler.
"Kademeli emeklilik çıkacak mı?”, “Kademeli emeklilik ne zaman çıkacak?”, “Kademeli emekliliğin şartları neler?" sorusunun yanıtına gelince. TBMM (Türkiye Büyük Millet Meclisi) tatile girdi ancak “kademeli emeklilik” konusunun yeni yasama döneminde Meclis gündemine alınmasına yönelik beklentiler tatile girmedi. EYT’yi kaçıran sigortalı çalışanlar, bilhassa EYT yani “Emeklilikte Yaşa Takılanlar” olarak bilinen kanunun çıkması sonrası, “EYT çıkıyorsa Kademeli Emeklilik de çıkar” düşüncesiyle kademeli emeklilik sistemiyle ilgili tüm gelişmeleri günlük olarak takip ediyor, araştırıyor, sorguluyor.
"Kademeli emeklilik çıkacak mı?”, “Kademeli emeklilik ne zaman çıkacak?”, “Kademeli emekliliğin şartları neler?" sorularına yanıt arayan emeklilik sistemi mağduru sigortalı çalışanlar, kademeli emekliliğin çıkacağından o kadar emin hale geldiler ki, bu sorulara “Kademeli emeklilik Meclis’e gelecek mi?” yerine artık “Torba yasada kademeli emeklilik, erken emeklilik var mı?" sorusunu eklemeye başladılar. Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kurulunda çalışmalar tamamlandı, tatile girildi ancak kademeli emeklilik mağdurlarının gözü kulağı, Meclis’in yeni döneminde Genel Kurulun gündemine kademeli emekliliğin gelip gelmeyeceğinde.
EYT’yi kaçırdıkları için kademeli emeklilik bekleyen sigortalı çalışanların özellikle dikkat kesildiği, ekranda görünce “acaba kademeli emeklilik ile ilgili bir açıklama mı yapacak?” diyerek odaklandığı isim pek tabii ki Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan. Vedat Işıkhan’ın ise son yaptığı açıklama, kademeli emeklilik bekleyen ya da staj sigortasının başlangıç olarak kabul edilmesini isteyen milyonlarca insanı üzdü ama umutları yok edemedi. Zira EYT’yi kaçıran mağdurların zihninde, eski Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin’in EYT ile ilgili tek kelime etmemesine rağmen Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bir anda yaptığı açıklamayla EYT’nin çıkmış olması yer alıyor. EYT’yi kaçıran mağdurlar, “EYT ile ilgili Vedat Bilgin ser verip sır vermedi ancak EYT çıktı” diyerek Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan’ın da tıpkı selefi Vedal Bilgin gibi hareket ettiğini düşünüyor. EYT’yi kaçıran mağdurlara göre selef Vedat Bilgin ile EYT çıkarıldı, halef ve adaş Vedat Işıkhan ile de Kademeli Emeklilik çıkarılacak.
Geçtiğimiz aylarda kademeli emeklilik ile staj sigortası konusunda Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, “Herhangi bir çalışmamız yok” demişti. 9 Eylül 1999’dan önce mesleki staj yapan bugünün halihazırdaki sigortalı çalışanları, EYT düzenlemesinden yararlanamamışlardı ve staj sigortasının sigorta başlangıcı olarak sayılmasını talep etmişlerdi. 9 Eylül 1999’dan önceki zamanı kapsayan EYT düzenlemesini bir ya da birkaç günle ya da ayla kaçıran sigortalı çalışanlar da yaşanan 17 ila 24 yıllık fark mağduriyetine dikkatleri çekerek, emeklilik sistemi üzerinde düzenleme yapılması tabelinde bulunmuşlardı.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, kademeli emeklilik ile ilgili olarak her ne kadar “Herhangi bir çalışmamız yok” dese de, emeklilik sisteminin adaletsiz oluşunu en iyi bilen partinin de -ismiyle müsemma- Adalet ve Kalkınma Partisi (AK Parti) olduğu, AK Parti Grup Başkanı Abdullah Güler’in geçtiğimiz günlerde yaptığı açıklamayla ortaya konulmuştu.
30 Ağustos 2024 Cuma günü Demirören Haber Ajansı’na konuşan AK Parti Grup Başkanı Abdullah Güler, dünya ortalaması dikkate alındığında her 3-4 çalışana karşı 1 emekli olduğunu ancak Türkiye’de her 2 çalışana 1 emekli düştüğünü, Türkiye’nin 32 milyon çalışanı, 16 milyondan fazla emeklisinin bulunduğunu, Avrupa’da emeklilik yaşlarının Türkiye’deki gibi 40-45-50 olmadığını, 65-70 olduğunu hatırlatarak, bunun sürdürülebilir olmadığını, “yaş”, “prim gün sayısı” ve “ödenen süreyi” esas alan, daha dengeli, daha adaletli, daha sürdürülebilir bir emeklilik sisteminin inşa edilmesi gerektiğini, vatandaşların tercihine göre bir emekli maaşına kavuşmalarının doğru olacağını söyledi.
En düşük emekli aylığının Hazine ve Maliye Bakanlığının desteği ile 12.500 Türk lirası olduğuna dikkat çeken Abdullah Güler, bakanlığın bu desteği sağlamaması durumunda emekli aylıklarının daha düşük olacağını, bu durumun düzeltilmesi ve sürdürülebilir hale getirilmesi gerektiğini belirterek, ilerleyen dönemlerde dünya ülkelerinde uygulanan, evrensel sisteme benzer bir sistemin Türkiye’de hayata geçirilmesi gerektiğinin altını çizdi.
Bakanlığın bu konuda çalışmalarının olduğunu ancak yasal düzenleme bağlamında şu anda hazırlanmış bir metin bulunmadığını söyleyen Abdullah Güler, ilerleyen dönemde daha geniş kapsamda çalışılması gerektiğine vurgu yaptı.
İLGİLİ HABER: AK PARTİ: EMEKLİLİK SİSTEMİ ADALETSİZ >>>
Emeklilik sisteminin değişikliğini kaçınılmaz kılan konulardan biri de 2022 yılının Aralık ayında çıkarılan EYT düzenlemesiydi. EYT düzenlemesinin devlete maliyetinin ne olduğunu anlamak için sadece 2024 yılı maliyetine bakmak yeterli: Yaklaşık 577 milyar Türk lirası. EYT’nin sadece 1 yıllık maliyetiyle İstanbul Havalimanı gibi kaç havalimanı, Yavuz Sultan Selim Köprüsü gibi kaç köprü yapılabildiği düşünülürse, maliyetin devlete yükü de kolay anlaşılmış oluyor. EYT’nin devlete yükünün tabii ki 2024 yılı ile sınırlı olmayacağı, EYT kapsamında 2024 yılından itibaren 17 senede eksik prim günlerini tamamlamak suretiyle 4,8 milyon sigontalı çalışanın emekli olacağı biliniyor. EYT’den yararlanan sigortalı çalışanların emeklilik tarihleri ortalama 6 sene erkene çekildi ve 2023 yılı sonunda yapılan hesaba göre EYT’den 2 milyon sigortalı kişi emekli oldu. EYT’den emekli olan sigortalıların yaş ortalamasına bakıldığında ise 48,1 olduğu görüldü.
Kademeli emeklilik sistemi tekrar tartışılmaya başlandı. EYT (Emeklilikte Yaşa Takılanlar) olarak bilinen grup, bir günle 17 yıl arasında beklemek zorunda kalan mağdurların gözü, bu yasanın çıkmasına odaklandı. 2008 yılı sonrasında 65 yaşında emekliliğinin mümkün olmadığını belirten mağdurlar, çözüm için hükümetten adım bekliyor. Kademeli emeklilik sistemi hayata geçerse, her yıl sisteme yaklaşık 300-350 bin yeni emekli girişi olacağı tahmin ediliyor.
8 Eylül 1999'dan önce Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) prim ödemesi başlayan milyonlarca kişi, kademeli emeklilik yasasını bekliyor. 1999 yılında yapılan sosyal güvenlik reformu, emeklilik için yaş şartı getirmiş ve birçok kişinin emekliliğini geciktirmişti. Son yapılan EYT düzenlemesi ile milyonlarca kişi emekli olurken, bazı sigortalılar bu düzenlemenin dışında kaldı. Bu mağdurlar, 1999-2008 yılları arasında sigorta girişleri olan ve yaklaşık 4 buçuk milyon kişiyi kapsıyor.
Kademeli emeklilik yasasının yakın zamanda gündeme gelmesi beklenmese de, EYT’nin Cumhurbaşkanlığı Seçimi’nde çözülmesi gibi, 2028 seçim döneminde bu konunun çözülmesi umuluyor. Bu yasa çıkarsa, emeklilik yaşları 46-48-50-52-54 ve 56 olarak kademeli bir şekilde belirlenecek. SGK Başuzmanı İsa Karakaş’a göre "kademe kademe emeklilik” adalet için kaçınılmaz. SGK Başuzmanı İsa Karakaş, bu sistemin detaylarına değinerek, kademeli emeklilikte adaletin sağlanmasının zorunlu olduğunu ifade etti.
İsa Karakaş, "Kademe kademe emeklilikte adalet kaçınılmaz!" başlıklı yazısında, bu konunun önemine vurgu yaptı. 8 Eylül 1999 tarihinden sonra sigorta girişi olan kadınların 58, erkeklerin ise 60 yaşına gelmeyi beklemek zorunda kaldığını belirten Karakaş, aynı yaş ve kuşakta olmalarına rağmen bir gün farkla emekli olamayan kişilerin durumunun hakkaniyete aykırı olduğunu söyledi.
Kadınlar ve erkekler arasında 17-24 yıla varan emeklilik yaş farkının kademeli olarak düzeltilmesi gerektiğini belirten Karakaş, bu düzenlemelerin kaçak çalışmanın yaygın olduğu dönemden kaynaklandığını ifade etti. O dönem yapılan denetimlerde birçok kişinin kaçak sigortalı olarak çalıştırıldığını tespit ettiklerini vurguladı. Kademeli emeklilik bekleyenlerin organize bir ideoloji ya da partiyle ilgisi olmadığını belirten Karakaş, mağdurların bu süreçte daha fazla destek beklediğini belirtti.
Kademeli emeklilik bekleyen yaklaşık 4 buçuk milyon kişi için yeni bir öneri gündeme geldi. Emeklilik sisteminde yapılacak olası reformlar kulislerde konuşulurken, milyonlarca kişiyi heyecanlandıran bu süreçte en olası formül de belirlendi. EMADDER (Emeklilikte Adalet Derneği) Başkanı Mihriban Uğurlu, bu konuda 'yumuşak geçiş' önerisi sunarak, kademeli emeklilikle yılda yalnızca 300-350 bin kişinin emekli olabileceğini belirtti.
EYT düzenlemesi ile 8 Eylül 1999 öncesinde çalışmaya başlayanlar erken emekli olma hakkı kazanmıştı. Ancak bu tarihten sonra işe başlayanlar, bu düzenlemeden faydalanamamıştı. Son dönemde emeklilik sistemi reformlarının konuşulması, 1999 ile 2008 seneleri arasında sigorta girişi yapan ve kademeli emeklilik bekleyen kişilere yönelik dikkat çekici önerileri gündeme taşıdı.
EMADDER Başkanı Mihriban Uğurlu, kademeli emeklilikle ilgili önemli açıklamalarda bulundu. 1 günlük fark yüzünden emeklilikte 17 sene beklemek zorunda kalanlar olduğunu ifade eden Uğurlu, bazı EYT'lilerin iki katı kadar prim ödemesine rağmen, 17 ila 20 sene daha geç emekli olacaklarını dile getirdi.
Mihriban Uğurlu, “En acı örneği vereyim, 8 Eylül sabah vardiyasında işe başlayan bir kişi erkek ise 43, kadın ise 38 yaşında ve 5.500-6.000 prim gün sayısı ile emekli olabiliyor” diyerek durumu özetledi. “Aynı gün akşam vardiyasında işe başlayan birine 'Gece çalış' denirse, bu kişi 17 sene sonra 60 yaşında emekli olmaya hak kazanıyor. Aynı gün içinde işe başlama saatleri arasında bile 17 yıl fark var. 17.00’den sonra SGK'ya giriş yapılamadığı için 9 Eylül’e kalanların durumu 17-20 yıla varan bir fark yaratmamalı” diye konuştu.
Emeklilikte Adalet Derneği (EMADDER) Başkanı Mihriban Uğurlu, kademeli emeklilik sistemi için ‘yumuşak geçiş’ önerisinde bulundu. Uğurlu, “Bizleri 17-20 yıl bekleten sorun aslında 8 Eylül 1999’da değil, 3 Mart 2023’te ortaya çıktı. 8 Eylül’deki 4447 sayılı yasa sadece EYT kapsamında emekli olanları değil, aynı zamanda 8 Eylül sonrasında çalışmaya başlayanları da etkiliyor. Bu tarihten sonra çalışanlar için yaş sınırı 58-60 olarak belirlendi. Aslında bu yasa EYT’den emekli olanlar için de emeklilik yaşını 13-15 yıl ertelemişti” dedi.
Uğurlu, 8 Eylül 1999’da yürürlüğe giren kanun ile devletin tüm çalışanlarını cezalandırdığını belirterek, 3 Mart 2023’te yapılan düzenlemede yalnızca 8 Eylül öncesi çalışanlara yaş şartsız emeklilik getirildiğini, ancak 60 yaş sınırının hala korunduğunu ifade etti. Uğurlu, bu yasanın eksik ve hatalı olduğunu dile getirerek, “Bizi de kademeli bir sistemle daha yumuşak bir geçişle emeklilik hakkına dahil etmeliydiler” dedi.
Uğurlu, “Sisteme bir anda milyonlarca insanın girişi olmamalı” diyerek, böyle bir durumda sistem dengesinin bozulacağını vurguladı. Uğurlu, hazırladıkları çalışmalarda doğum yılı, prim gün sayısı ve yaşa göre farklı örnekler sunduklarını belirterek, bu önerileri Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığına ilettiklerini ancak bakanlıktan randevu alamadıklarını dile getirdi.
Uğurlu, kademeli emeklilikle ilgili şu noktaları vurguladı: “9 Eylül 1999’dan sonra işe girenler için her yıl bir yaş kademesi getirilmesini istiyoruz. Örneğin, 2000 girişliler 43 yaşında, 2001 girişliler 44 yaşında emekli olabilmeli. Bu şekilde birer yıl ve yaş artışlarıyla kademeli bir emeklilik düzenlemesi talep ediyoruz. 1999-2008 arası dönemde yaklaşık 4,5 milyon çalışan bu sorunu yaşıyor. Kademeli emeklilik sistemi gelirse, her yıl 300-350 bin kişi emekli olabilecek. Bu uygulamanın maliyeti bütçeyi zorlamaz ve tasarruf planlarını etkilemez. Ayrıca, 2008 sonrası için 65 yaş emekliliği de gerçekçi değil, bu yaş sınırının geri çekilmesini istiyoruz.”