AK Parti'de üç dönem milletvekilliği yapan olan Metin Külünk, iç siyaset ve ekonomi konularında dikkat çekici açıklamalarda bulundu.
31 Mart seçimleri öncesi enflasyon ve ekonomideki dengesizlik ve emeklilere verilmeyen maaş artışı seçimi etkileyen etmenlerden olduğu iddia edilmişti. Cumhuriyet Halk Partisi i 37 yıl sonra başarı sağlayarak 20 yılın ardından AK Parti'nin önünde yer alırken AK Parti ise tarihlerinde yerel seçimlerde ilk kez ikinci konuma düştü.
Katıldığı programda ekonomik sıkıntılara ve AK Parti dönemine dair konuşan Külünk, 31 Mart seçimlerinden sonra Erdoğan'ın toplumsal desteğinde bir erozyon yaşandığını ifade etti.
Halkın artık doğrudan Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı eleştirmeye başladığını belirten Külünk, Erdoğan'a olan güvenin son yıllarda azaldığını vurguladı. Durumun ise Erdoğan'ın çevresindekilerin Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın ismiyle hareket etmelerinden kaynaklandığını dile getirdi.
Hükümetin yıl sonuna kadar mutfaktaki ekonomik sıkıntıları hafifletecek adımlar atması gerektiğini, aksi takdirde şehirlerde siyasetin "derebeyi" haline geleceğini ve hesap verme mekanizmasının çalışmaması durumunda 2025 yılında erken seçim tartışmalarının başlayabileceğini ve konuşulabileceğini söyledi. Külünk, halkın artık eleştirel boyuttan çıkıp, çaresizlik içinde öfkeye doğru evrildiğine de dikkat çekti.
İktidarın yaptıkları sonrası vatandaşlarda farklı arayış başladığının altını çizen Külünk, ekonomideki istikrarsızlığın muhalefeti de ümit halinde getirdiğini söyledi. Külünk, 31 Mart seçimlerinde de enflasyon ve ekonomiye kızan vatandaşın muhalefete yöneldiğini işaret etti.