Philadelphia Koridoru ya da diğer ismiyle Salahaddin Koridoru, Mısır ile Gazze Şeridi arasında Akdeniz kıyısından Kerem Ebu Salim Sınır Kapısı'na kadar uzanan birkaç yüz metre genişliğinde ve 14 kilometre uzunluğundaki bir şeridi ifade ediyor.
İsrail ile Hamas arasındaki çatışmaların yeniden alevlenmesiyle gündeme gelen Philadelphia Koridoru, Gazze ile Mısır arasındaki stratejik bir bölge olarak dikkat çekiyor.
"Selahaddin Koridoru" olarak da bilinen bu dar bölge, İsrail'in güvenlik endişelerinin merkezinde yer alırken, Mısır açısından da sınır güvenliği ve insani yardımlar açısından kritik bir öneme sahip bulunuyor.
Philadelphia Koridoru, Mısır ve İsrail arasında 1979 yılında imzalanan Camp David Anlaşması'nın bir parçası olarak tampon bölge niteliğinde kurulmuştu.
Filistin tarafında İsrail kontrolü varken Mısır tarafında hafif silahlı polisler görev yapıyordu.
Bu koridor, Mısır ile Gazze arasında insan hareketinin yanı sıra silah geçişini de önlemeyi amaçlıyordu.
Gazze'nin güneyindeki bu koridor, İsrail'in 2005 yılında Gazze'den çekilmesiyle Filistin Yönetimi'ne devredilmiş olsa da, Hamas'ın Gazze'yi kontrol altına almasıyla birlikte bölgedeki dinamikler de değişti.
İsrail ablukasını delmek için koridordan Mısır’a açılan çok sayıda tünel inşa edildi. Filistinliler temel ihtiyaçlarını bu koridor üzerinden karşıladı.
Abluka yıllarca sürdü. 2014 yılında Refah kapısı üzerinden Mısır’dan Gazze’ye mal girişlerinin resmi olarak başlamasıyla tünellere ihtiyaç ortadan kalktı.
İsrail'in, bu koridordan gelen tehditleri gerekçe göstererek bölgeyi yeniden kontrol altına alma arzusu, 7 Ekim 2023'te patlak veren çatışmalarla birlikte daha da belirgin hale geldi.
Philadelphia Koridoru üzerinde biri Mısır'a (Refah) diğeri de İsrail'e (Kerem Ebu Salim) açılan iki sınır kapısı bulunuyor. İsrail'in, bu koridoru ele geçirmiş olması, Gazze'nin dünyaya açılan tek kapısının da kapanması ve tam bir abluka altına girmesi anlamını taşıyor.
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, koridorun güvenliğinin İsrail için vazgeçilmez olduğunu ve burada tam kontrol sağlanmadıkça Hamas'ı etkisiz hale getirmenin mümkün olmayacağını savunuyor.
Netanyahu'nun bu tutumu, Gazze'ye insani yardımların geçiş noktası olan Refah Kapısı'na da erişimi kapsayan koridorun kontrolünü daha da önemli hale getiriyor. İsrail’in bu bölgeyi tamamen kontrol etme isteği, Gazze’ye yönelik yardımların engellenmesi ve bölgedeki göç akışının kontrol altına alınması gibi stratejik hedeflere dayanıyor.
Mısır ise bu konuda oldukça temkinli. Mısır Dışişleri Bakanlığı, koridorun kontrolünün kendi ellerinde olduğunu ve İsrail'in taleplerine karşı direnç göstereceklerini açıkça ifade ediyor. Philadelphia Koridoru'nun kontrolünün İsrail'e geçmesi, Mısır'ın Refah'tan Gazze'ye insani yardım ulaştırma kapasitesini ve bölgesel güvenlik dengelerini ciddi şekilde etkileyebilir.
Sonuç olarak, Philadelphia Koridoru, İsrail ve Mısır arasında yeni bir çatışma ve gerginlik kaynağı olarak öne çıkıyor. Her iki ülkenin de stratejik önem atfettiği bu bölge, ilerleyen günlerde daha büyük bir krizin habercisi olabilir.