İsrail, adeta açık hava hapishanesine dönüştü.
Kaç Filistinli'nin gözaltında, kaç Filistinli'nin tutuklu ya da kaçının mahkum olduğu bile bilinmiyor.
Üstelik haksız ve hukuksuz şekilde esir tutulan Filistinlilere işkence uygulanıyor.
Birleşmiş Milletler raporları da, İsrail'in bu kötü sicilini ortaya koyuyor.
Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri'nin Çatışma Bölgelerinde Cinsel Şiddet Özel Temsilcisi Pramila Patten de buna adeta isyan etti.
Patten, İsrail'in, alıkoyduğu Filistinlilere uyguladığı cinsel şiddetin "kabul edilemez" olduğunu bildirdi.
BM tarafından yayımlanan yazılı açıklamada, Patten'in, Filistinli erkek, kadın ve çocukların İsrail gözetimi altındaki gözaltı koşullarının ciddi şekilde kötüleştiğine dair BM raporlarına ilişkin derin endişeleri dile getirildi.
Patten, gözaltı ortamlarında cinsel şiddet ve işkencenin hiçbir şekilde mazur görülemeyeceğini ve uluslararası hukukun bu tür ihlalleri kesinlikle yasakladığını hatırlattı.
Açıklamada, Patten’in, cinsel şiddetin sadece insan hakları ihlali olmadığını, aynı zamanda bölgedeki barış çabalarına zarar verdiğini belirttiği ifade edildi. Bu tür "korkunç eylemlerin" bölgedeki istikrarı baltaladığına dikkat çeken Patten, mağdurların iyileşme süreçlerini desteklemek amacıyla gerekli tıbbi ve psikolojik yardımların sağlanmasının önemini vurguladı.
Özellikle, temmuz ayında İsrail'in güneyinde bulunan Sde Teiman Askeri Üssü'nde dokuz İsrail askerinin bir Filistinli erkek tutukluya cinsel şiddet uyguladığını ve bu olay sonucunda ağır yaralanan tutuklunun hastaneye kaldırıldığını hatırlatan Patten, bu tür ihlallerin derin sonuçlar doğurduğuna dikkat çekti.
Patten, uluslararası insan hakları standartlarının sıkı şekilde korunmasının ve gözaltı koşullarının uluslararası normlara uygun hale getirilmesinin acil bir gereklilik olduğunu ifade etti. Özel temsilci, İsrailli yetkililere, işgal altındaki Filistin topraklarındaki gözaltı merkezlerine uluslararası kuruluşların engelsiz erişim sağlaması konusunda çağrıda bulundu.
Cinsel şiddetin gözaltı ortamlarında asla normalleştirilemeyeceğini ve bu tür eylemlerin cezasız kalmasının failleri cesaretlendirdiğini belirten Patten, iddiaların derhal, bağımsız ve tarafsız bir şekilde soruşturulmasını talep etti. Ayrıca, İsrailli bazı siyasi aktörlerin bu tür süreçlere müdahale etme girişimlerinin endişe verici olduğunu kaydetti.
Son olarak, Patten, bu tür ihlallerin bölgedeki barış ve istikrarın sağlanmasına yönelik girişimleri baltaladığına işaret ederek, adaletin sağlanmasının bölgedeki gerginliği azaltmak için hayati önem taşıdığını ifade etti.