İsrail ordusunun, Gazze Şeridi'nin güneyinde bulunan Han Yunus'ta yerinden edilmiş Filistinlilerin barındığı çadırlara düzenlediği saldırıda en az 40 kişinin hayatını kaybettiği ve çok sayıda kişinin yaralandığı bildirildi.
Görgü tanıklarına göre, İsrail savaş uçakları Han Yunus'un batısında "güvenli" olduğu söylenen El-Mevasi bölgesine, yerinden edilmiş kişilerin kaldığı çadırları hedef alarak üç füze saldırısı gerçekleştirdi.
Saldırının şiddetiyle bölgede metrelerce derinliğinde üç çukur oluştuğu, en az 20 çadırın yandığı ve yok olduğu, birçok kişinin kumların altında kaldığı aktarıldı.
Sağlık yetkililerinden gelen bilgilere göre, Han Yunus'taki Nasır Hastanesine şimdiye kadar 8, sahra hastanesine ise 6 kişinin cenazesi ve çok sayıda yaralı getirildi. Hastanelere getirilen cesetlerin parçalanmış olduğu bilgisi paylaşıldı.
Sivil savunma ekipleri, bölgedeki elektrik kesintisi, cesetlerin çukurlara gömülmesi ve etrafa dağılması nedeniyle ölü ve yaralılara ulaşmakta zorluk çekiyor. Bu nedenle ölü sayısının artabileceği ifade edildi.
Aileler yok oldu
İsrail'in 7 Ekim'de başlattığı saldırılardan bu yana yaşanan en büyük katliamlardan biri olduğunu belirten Sivil Savunma Müdürlüğü, saldırıda 65 kişinin hayatını kaybettiğini veya yaralandığını ve arama kurtarma çalışmalarının devam ettiğini duyurdu.
Gazze Şeridi Sivil Savunma Sözcüsü Mahmud Basal, Al Jazeera'ye yaptığı açıklamada, "Her çadırda en az 5 kişi kalıyordu. Üç büyük çukur oluştu, çadırlar bu çukurlara gömüldü. Cesetleri çıkarmak zaman alacak ve ağır makineler gerekecek. Tamamen yok olmuş aileler var." dedi.
İsrail ordusu, saldırının Hamas komuta merkezini hedef aldığını ileri sürdü.
Hamas'tan yalanlama
Hamas, saldırıda direnişçilerin bulunduğuna dair İsrail'in iddialarını kesin bir dille yalanladı.
Yapılan açıklamada, İsrail'in bu tür iddialarla gerçekleştirdiği katliamları haklı çıkarmaya çalıştığı belirtildi. Hamas, daha önce birçok kez sivillerin bulunduğu bölgelerde direniş unsurlarının olmadığını veya bu bölgelerin askeri amaçlarla kullanılmadığını açıkladığını vurguladı.
İsrail savaş uçaklarının "güvenli" olduğu ileri sürülen bir bölgede gerçekleştirdiği bu "vahşi" katliam, İsrail'in uluslararası hukuku ve ateşkes çağrılarını göz ardı ederek Filistin halkına karşı zulmü ve soykırımı sürdürdüğünü ortaya koydu.