İsrail, Gazze’de 7 Ekim sonrası başlattığı soykırıma devam ediyor.
BM Genel Sekreteri Guterres , AB Yüksek Temsilcisi Borrell bile yaşananları ağır bir insan hakları ihlali ve trajedisi olarak niteliyor, İsrail’e baskı yapacak siyasi irade eksikliğinden dert yanıyor.
Saldırılarda sadece son 24 saatte bile 16 Filistinli daha öldürüldü.
İsrail’in işlediği cinayet sayısı 41 bine yaralı sayısı 95 bine dayandı. Enkaz altında kaç kişinin ölü olduğu tahmin bile edilemiyor.
Soykırımın boyutu İsraillileri bile ürkütüyor. Sokaklarda Netahyahu karşıtı protestolar sürerken esir yakınları artık tamamen esir takası ve ateşkesi engelleyen İsrail Kabinesini sorumlu tutuyor.
Kabine içinde de bakanlar arasında karşılıklı suçlamalar yapılıyor.
Gerilim bu kez İsrail Meclisi Knesset’e sıçradı.
Filistinli Arap milletvekili Ayman Odeh, Meclis’te Hamas ve terörizm söylemleriyle soykırımı örtmeye çalışan fanatik Yahudilerin gözlerinin içine bakarak “En büyük terörizm İsrail işgalidir” dedi.
Bu sözler aşırı sağcı ve kafatasçı İsrailli vekilleri çıldırtmaya yetti. Irkçı Yahudi vekiller kürsüye yürüyerek Odeh’e saldırdı.
Görevlilerin de müdahalesiyle Odeh yaka paça salondan atıldı.
Bu tablo, İsrail’in kendi içindeki sağduyulu seslere bile tahammülü olmadığını ortaya koyuyor.
ABD’de muhalif akademisyenleri üniversitelerden attıran, Avrupa’da ünlü modacıları işten kovduran, aleyhindeki her sesi susturmaya çalışan Yahudi lobisi ve eli kanlı İsrail hükümeti, soykırımı sürdürmek için her yola başvuruyor.
Ancak, dünya kamuoyunu çoktan karşısına alan İsrail karşıtı sesler, tüm baskı ve yıldırma politikalarına rağmen her geçen gün çoğalıyor.