Ankara Büyükşehir Belediyesi (ABB) Eylül Ayı Meclis Toplantısının 1. birleşimi dün gerçekleştirildi.
Söz alarak kürsüye çıkan Keçiören Meclis Üyesi Tolga Turgut, AK Parti Keçiören ve Ankara Büyükşehir Belediyesi Meclis Üyesi, AK Parti Grup Sözcüsü Fatih Ünal'la ilgili bir takım iddialarda bulundu.
Tolga Turgut, Fatih Ünal'ın arabuluculuk yaptığı davaların faturalarını Keçiören Belediyesine kestiğini iddia etti.
İstifa imasında bulunan Turgut, "Nihat Bey'den de grubuyla ilgili bakalım Fatih Bey'in istifasını alıyor mu almıyor mu tekrar seyredelim." ifadelerini kullandı.
Eylül Ayı Meclis Toplantısının bugün ikincisi gerçekleştirildi. Ankara Büyükşehir Belediyesi Meclis Üyesi Fatih Ünal, konu ile ilgili söz alarak kürsüye çıktı.
Fatih Ünal hakkında iddia edilen söylemlere yanıt verdi ve sert tepki gösterdi.
Ünal şunları söyledi;
Ünal, 5393 sayılı belediye kanununda başkan ve meclis üyelerinin yükümlülüklerinin belli olduğunu, 28. maddeye göre; Belediye başkanı görev süresince ve görevinin sona ermesinden itibaren iki yıl süreyle, meclis üyelerinin ise görevleri süresince ve görevlerinin sona ermesinden itibaren bir yıl süreyle, belediye ve bağlı kuruluşlarına karşı doğrudan doğruya veya dolaylı olarak taahhüde giremeyeceğini, komisyonculuk ve temsilcilik yapamayacağını söyledi.
AK Parti Keçiören ve Ankara Büyükşehir Belediyesi Meclis Üyesi Fatih Ünal, arabuluculuk makamının temsilci değil bilakis yargı makamı hükümünde olduğunu belirtti.
Fatih Ünal, şunları söyledi;
"Ben ihtiyari olarak bir ara buluculuk sürecini belediyedeki işçilerin çıkarılması sebebinde şirketle aralarındaki işini yapmış bulunuyorum. Belediye şirketi de bu konuda şirket olarak işçilerin taleplerini kabul etmiş ve rızaya dayalı olarak bu iş yapılmıştır. Bu konuda ben arabuluculuk yaptım. Bu serbest meslek olarak yapılan bir iştir ve yeni dönemde de arkadaşlarımız çalışmadı bizimle. Bu konuda da arkadaşlarımızdan da alacağımız var. Sabri Bey'in alacağıyla ilgili de Mesut Bey geçenlerde Fatih Bey alacakla ilgili de arabulucu olur musun diye bana ricada bulunmuştur. Bu konuyu da biz daha önce Serkan Beylerle konuştuk. Çünkü nihayetinde bir alacak karşılıklı ilişki arabuluculuk konusunda bir mesafe almıştık ama dün Tolga Bey nasıl ne sebeple bu konuşmanı yaptı bilemiyorum.
İşte soygun yapıyorsunuz. Suç işliyorsunuz falan dedi. Soygunun tarifini biliyor musunuz bilmiyorum, arkadaş biliyor mu onu da bilmiyorum ama ben size soygunun tarifini buradan edeyim. Soygun; hiçbir emek harcamadan ve yolsuz olarak elde edilen kazançtır. Ara bulucu olarak her iki tarafında kabul ettiği bir kişi olarak benim burada soygunla ilgili bir işim var mı? Var mı sorarım size. Soygun demesi arkadaşımızın aslında suçtu. Burada soygun yok arkadaşlar. Soygun; Hiçbir emek harcamadan ve yolsuz olarak elde edilen kazanç. Ben ara bulucuyum. Avukat olarak çalışıyorum. Üstelik arabuluculuk sınavına giriyorum. Ara buluculuk ünvanını hükümet devlet bize veriyor. Ondan sonra da bu işlerde zorunlu ya da ihtiyari olarak bu işi yapıyorum. Rızkımı bundan kazanıyorum. Ve insanlarda serbest bir iradeyle bizi bulmuşlar. Bunların hepsi bilgi belgeli. Hiçbir eksik veya sıkıntı yok.
İki, suç işlemişlerdir diyor. Suçun tarifini de veriyorum size. Kanun tarafından yanlış veya zararlı olduğu için ceza tehdidiyle yasaklanan ve bazı durumlarda cezalandırılabilen bir davranıştır. Eğer bunda bir suç varsa buyursunlar arkadaşlarımız dosyasını hazırlasınlar yetki onlar da gitsinler savcılığa versinler. Gitsinler savcılığa versinler. Savcılığa vermeyen şerefsizdir. Ahlaksızdır, onursuzdur. Gidin verin kardeşim. Biz kendimizden eminiz. Alnımız hak. Vermiyorsanız siz şerefsizsiniz. Bu konuda da tekrar söylüyorum. Suç işliyorsunuz. Ayrıca burada bilgi belge sallayarak da eğer işçilerin bilgisini belgesini saklıyorsanız bu da KVKK anlamında suçtur.
Ben bir siyasetçiyim. Geçen dönemde beş yıl boyunca burada meclis başkan vekilli görevini yaptım. Polemiklere gerek kalmadan da yaptım. 5 yıl boyunca bu çalışmayı yaptım. Bugün de meclis üyesiyim. Keçiören'de çalışıyorum. Büyükşehir'de de çalışıyoruz. Varsa bir sıkıntı, ithamda bulunmayacaksın. Soygun yaptı, suç işledi demeyeceksin. Gideceksin, savcılığa vereceksin. Vermiyorsan, sende yanlış var demektir. "