Narin Güran'ın kaybolmasının ardından 19 gün süren arama çalışmalarında yetkililer onlarca sahte ihbarla karşılaştı. "Ceset burada" şeklinde telefonlar açıldı. İddiaya göre çeşitli tarihlerde Tavşantepe Mahallesi'ne bırakılan çocuk terlikleriyle arama çalışmaları engellenmeye çalışıldı.
Şüpheli davranışları dikkat çekti
Edinilen bilgilere göre, bazı akrabalar ve mahalleden insanlar, adeta sözleşmişçesine aramalara gölge düşürmeye çalıştı. Narin Güran’ın kaybolduğu 21 Ağustos'tan bir gün sonra, bir terlik bulundu. Bu terliğin Narin'e ait olmadığı kısa sürede anlaşıldı.
Arama çalışmaları, göçebe ailelerin konakladığı alanlarda yoğunlaştı. "Suçluyu kayırma" ve "suç delillerini yok etme" suçlamasıyla tutuklanan Narin’in kuzeni Muhammed Kaya da, terlik bulan kişiler arasında yer aldı.
"Terliği söylemeyi unuttum"
Muhammed Kaya, şunları söyledi:
Hedef şaşırtmak mı istediler?
Narin’in ailesi, ilk bulunan terliğin kızlarına ait olmadığını belirtti. Aramaların 7. gününde yine başka bir çocuk terliği ortaya çıktı. Bu terlik de Narin’e ait değildi.
28 Ağustos'ta Ertutmaz Deresi'nde iş makinelerinin yardımıyla sürdürülen aramalarda bulunan başka bir terlik de Narin’e ait çıkmadı. Bırakılan bu terliklerin, Narin'in bulunmaması için planlı bir şekilde yerleştirildiği düşünülüyor. Narin'in kaybolduğu gün kursa giderken kırmızı terlik giydiği hatırlatıldı.
Cinayet itirafı
Narin'in cansız bedenini dereye gizlediği itirafında bulunan Nevzat Bahtiyar, çocuğun terliklerinin Salim Güran'ın arabasında olduğunu aktardı. Bahtiyar, "Narin battaniyeye sarılı halde sağ ön koltukta cesediyle beraber arka koltuğa koyduk. Terlikleri de sağ ön koltuğun paspaslarından alıp aracın içine yerleştirdim." dedi.
50'den fazla sahte ihbar yapıldı
Arama çalışmaları devam ederken Narin'in birçok akrabası, SIM kartlarını çıkararak 112'yi arayıp sahte ihbarlarda bulundu. Bu ihbarlarda, Narin'in cansız bedeninin farklı yerlerde görüldüğü belirtildi. Yetkililere yapılan bu tarz sahte ihbarların sayısının 50'yi geçtiği ifade ediliyor.