Antibiyotiklere dirençli bakteriler, küresel bir sağlık krizi haline gelmiş durumda.
Bilim insanlarının araştırmalarına göre, antibiyotiklere karşı direnç kazanan bakteriler, özellikle hastanelerdeki yoğun bakım hastaları için büyük bir tehdit oluşturuyor.
MRSA gibi bakteriler, en güçlü antibiyotiklerle bile zor tedavi edilebiliyor ve ciddi enfeksiyonlara, kan zehirlenmesi gibi komplikasyonlara yol açabiliyor. Araştırmalar, bu bakterilere bağlı ölümlerin, 1990 ile 2021 yılları arasında iki katına çıkarak 130 bini aştığını gösteriyor.
Yapılan araştırmada önümüzdeki 25 yıl içinde antibiyotiğe dirençli enfeksiyon vakalarının yüzde 70 oranında artabileceğini öngörülüyor.
Bu artış, 2050 yılına kadar 40 milyon kişinin hayatını kaybetmesine yol açabilir. Özellikle yaşlı nüfus, bu dirençli bakteriler sebebiyle yüksek risk altında. Araştırmalara göre, 70 yaş üstü hastalarda antibiyotik direncine bağlı ölümler yüzde 80 oranında artmış durumda.
Bu durumun arkasında, gereksiz antibiyotik kullanımı ve bakterilerin buna karşı geliştirdiği direnç büyük bir etken olarak gösteriliyor. Bilim insanları, gelecekte basit enfeksiyonların bile ölümcül hale gelebileceği konusunda uyarılarda bulunuyor.
Ayrıca, küresel ısınma ve buzulların erimesiyle birlikte, binlerce yıldır donmuş halde bulunan mikropların da yayılma riski bulunuyor. Bu da dirençli bakteri krizini daha da derinleştirebilir.
Bu krizle başa çıkmak için, antibiyotik kullanımının sınırlanması, yeni tedavi yöntemlerinin geliştirilmesi ve küresel düzeyde iş birliği yapılması gerekmekte.