İsrail çağrı cihazlarını nasıl patlattı, ABD'nin parmağı var mı?

Siber Güvenlik Uzmanı Osman Demircan, bağlandığı bir canlı yayında katil İsrail’in Lübnan’daki çağrı cihazlarına nasıl patlattığını detaylarıyla anlattı.

Kübra Şenal
YAYINLAMA
17 Eylül 2024 19:39
GÜNCELLEME
17 Eylül 2024 20:16
İsrail çağrı cihazlarını nasıl patlattı, ABD'nin parmağı var mı?
Kübra Şenal

Bir TV programının canlı yayınına bağlanan Siber Güvenlik Uzmanı Osman Demircan, terör Devleti İsrail'in dünyada büyük yankı uyandıran Lübnan'daki siber saldırısı hakkında konuştu. İsrail'in cep telefonlarına değil 2000 yılı öncesinde kullanılan çağrı cihazlarına (pager) benzeyen aygıtlar üzerinden saldırıyı gerçekleştirdiğini söyleyen Demircan, bu eylemin yakın bir yerden gerçekleştirilebileceğini aktardı.

Demircan'ın açıklaması soru işaretlerini ardı ardına getirirken gözler ABD'ye çevrildi.

"Bu basit bir pil patlaması değil"

Demircan, patlamaların sadece basit bir pil patlaması olmadığını vurgulayarak, cihazların içerisine C4 benzeri bir patlayıcı yerleştirilmiş olabileceğini ifade etti. Bu tür bir saldırının bir iş birlikçi olmadan gerçekleştirilmesinin zor olduğunu belirten uzman, cihazların baz istasyonlarıyla değil, kısa dalga ile çalıştığını ve saldırıyı gerçekleştirmek için sisteme çok yakın olunması gerektiğini söyledi.

"Hedefli bir saldırı"

Patlayan cihazların genellikle üst düzey kişilere ait olduğuna işaret eden Demircan, olayın bir hedefli saldırı olduğunu dile getirdi. Özellikle Hizbullah üyeleri ve İran'ın Beyrut Büyükelçisi gibi isimlerin hedef alındığı saldırıda, patlayıcıların cihazlara içeriden yerleştirilmiş olma ihtimalinin yüksek olduğunu ifade etti.

"Sistem hacklenerek tetiklenmiş olabilir"

Saldırının teknik detaylarına değinen Demircan, cihazların uzaktan yazılımla tetiklenmiş olabileceğini ve bunun İsrail'in daha önce kullandığı Pegasus yazılımı gibi gelişmiş casus yazılımlarla ilişkili olabileceğini belirtti. Ayrıca, cihazların hacklenmesinin yanı sıra, patlayıcıların içerisine yerleştirildiği bir senaryonun da mümkün olduğunu dile getirdi.

Demircan, patlamaların sıradan bir olay olmadığını ve cihazların tasarımında içeriden bir müdahale ile patlayıcıların yerleştirilmiş olabileceğini vurguladı.

Saldırıda ABD başrol mü?

Sosyal medyada dolaşıma sokulan bir iddiada, İsrail'in Lübnan'daki çağrı cihazlarına düzenlediği saldırıda "ABD'nin de parmağı var" denildi. İddiaya göre, Amerika'ya ait EC-130H Compass Call adlı bir elektronik harp uçağı, saldırı öncesinde Doğu Akdeniz'de Lübnan hava sahası sınırında uçuş yaptı. Siber güvenlik uzmanları tarafından paylaşılan bu görseller, uçağın elektronik savaşta kullanıldığına dair kanıt olarak sunuluyor.

Elektronik muharebe operasyonlarında kullanılıyor

EC-130H Compass Call, özellikle elektronik muharebe operasyonlarında kullanılıyor. Kinetik olmayan enerji dalga formları ile düşman iletişimini bozma yeteneğine sahip. Bu uçak, iletişim ağlarına sızarak sinyal bozma, hackleme ve elektronik saldırılar yapabilen bir donanıma sahip. İddialara göre, bu uçak İsrail'in çağrı cihazlarına yönelik saldırısına destek sağlamış olabilir.

EC-130H Compass Call teknik özellikleri:

Kanat Açıklığı: 39,7 metre

Uzunluk: 29,3 metre

Yükseklik: 11,4 metre

Maksimum Kalkış Ağırlığı: 69.750 kilogram

Hız: 20.000 fitte 300 mph (Mach 0,52)

Menzil: 3.694 kilometre

Silahlanma: Kinetik olmayan enerji dalgalarıyla saldırı

Mürettebat: 13 kişi

Birim Maliyeti: 165 milyon dolar

İlk olarak 1983'te faaliyete geçen bu uçak, ABD envanterinde halen 14 adet bulunuyor. İddialar, uçağın saldırı anında bölgedeki varlığını kanıtlayan görsellere dayanıyor olsa da, bu iddiaların doğruluğuna dair resmi bir açıklama henüz yapılmadı.

Yorumlar (0 yorum)
Yorum kurallarını okudum ve kabul ediyorum.
Henüz yorum eklenmemiş, ilk yorum ekleyen siz olun.
Sonraki Sayfa