Küresel otomotiv sektörü, Avrupa Birliği'nin 2035'ten itibaren içten yanmalı motorlu araçları yasaklama planı ve sıkı emisyon standartları nedeniyle büyük bir dönüşüm yaşıyor.
Bu, özellikle Alman otomobil üreticileri gibi, içten yanmalı motor teknolojisinde lider olan firmaları zor durumda bırakıyor. Öte yandan, Çin ve Fransa'daki elektrikli otomobil üretiminin artması ve Çinli üreticilerin Avrupa pazarına girmeye yönelik baskısı, sektördeki rekabeti kızıştırıyor.
Avrupa'daki otomobil satışları son aylarda gerileme gösterirken, elektrikli araç satışlarında da yavaşlama gözlemleniyor. AB’de bu yılın ilk yarısında elektrikli araçlar yüzde 14 pazar payına ulaşsa da, talepte bir düşüş yaşanıyor.
Özellikle Renault, Fiat ve Volkswagen gibi büyük üreticiler bazı fabrikalarını kapatma ya da üretimi durdurma kararı aldı. Örneğin, Fiat'ın Torino'daki fabrikası, düşük talep nedeniyle elektrikli 500e modelinin üretimini geçici olarak durdurdu.
Öte yandan, Çinli otomobil üreticileri, AB'nin cezai gümrük vergilerine rağmen, Avrupa pazarında yer edinmek için büyük bir çaba harcıyor. BYD, Geely, Chery ve Great Wall Motor gibi şirketler, Avrupa'da elektrikli araç üretimi yapmak için fabrika arayışlarına başladı.
Bu yapısal dönüşüm, sadece bir marka için değil, tüm Avrupa otomotiv endüstrisi için geçerli olacak gibi görünüyor. Bu durum, Avrupa ekonomisi üzerinde de önemli etkiler yaratabilir.