Bakırköy 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmaya, tutuklu sanık Abdullah Melih Barış, Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile katıldı. Duruşmada maktulün ailesi ve avukatlar hazır bulundu. Nurcan Arslan'ın kardeşi Gülcan Arslan, sanığa en ağır cezanın verilmesini isteyerek, yaşadıkları acıyı dile getirdi.
Sanık Barış ise olayın bir cinnet anında gerçekleştiğini iddia ederek, cezaevinde geçirdiği 9 yılın göz önünde bulundurulmasını ve tahliyesini talep etti. Mahkeme, Yargıtay’ın kararına direnemeyeceğini belirterek, Barış'a "kasten öldürme" suçundan verilen müebbet hapis cezasını, duruşmalardaki iyi hali nedeniyle 25 yıla indirdi.
Ceza indirimine aileden tepki
Mahkeme kararının ardından Nurcan Arslan’ın yakınları sinir krizi geçirdi. Kardeşi Gülcan Arslan, “Ben şimdi mezarına gidip Nurcan’a ne söyleyeceğim?” diyerek tepkisini dile getirdi.
"Tasarlayarak öldürme" suçuna ret
Duruşma sonrası açıklama yapan müşteki avukatı Sezin Uçar, Yargıtay’ın, "tasarlayarak öldürme" suçunu reddederek, sanığa sadece "kasten öldürme" suçundan ceza verildiğini belirtti. Uçar, bu kararı eleştirerek adaletin tam sağlanmadığını ifade etti.
Ne olmuştu?
Olay, 30 Ocak 2016'da Halkalı’da yaşandı. Sanık Abdullah Melih Barış, kız arkadaşı Nurcan Arslan’ı silahla öldürdü ve sonrasında polisi arayarak teslim oldu. Savcılık iddianamesinde, Barış'ın maktulü ayrılmak istemesi nedeniyle öldürdüğü ve bunu planladığı belirtildi. İlk duruşmada sanık, "tasarlayarak kasten öldürme" suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası almış, daha sonra cezası iyi hal gerekçesiyle müebbete çevrilmişti. Yargıtay, "tasarlayarak öldürme" suçunun yeterli kanıtlarla ispatlanmadığını belirterek yerel mahkemenin kararını bozmuştu.