Şanlıurfa’da her yıl Ekim ayına kadar süren pul biber yapımı için çalışmalar başladı.
Özellikle Urfalılar, kendi mutfaklarında kullanacakları biberleri evlerinin çatılarında kurutmaya başlarken, isot yapımından geçim sağlayan aileler ise satın aldıkları tonlarca biberi geniş boş alanlarda kurumaya bırakıyor.
Boş araziler kırmızı biberlerle dolup taşıyor, hem çatılar hem de tarlalar kırmızıya bürünüyor.
Bu renk cümbüşü, görsel bir şölen sunuyor.
Tatlı Bir Telaş Başladı
İsot mevsimiyle birlikte kentte tatlı bir acı telaşı yaşanıyor. Pazarlardan veya tarlalardan temin edilen tonlarca biber, önce saplarından ayrılıyor, ardından güneşin altında kurumaya bırakılıyor. Bu işlem, evlerin çatılarını ve açık alanları biberlerle doldururken, biberlerin kuruması için sıcak hava koşulları büyük bir avantaj sağlıyor.
Aileler İçin Geçim Kaynağı
Şanlıurfa’da isot üretimi, sadece mutfaklar için değil, aynı zamanda birçok aile için de önemli bir geçim kaynağı. Özellikle kadınlar ve çocuklar, sıcak havaya ve biberlerin yakıcı acısına rağmen aile bütçelerine katkı sağlamak için çalışıyor. İçinde 30 kilo biber bulunan torbaları 8 liradan temizleyen kadınlar, günlük ortalama 80 ila 120 lira arasında kazanç elde ediyor.
Kadınların Rolü Büyük
İsot üretiminde kadınların emeği büyük. Aileler, bu zorlu süreçte hem tarlada hem de evde çalışarak, biberlerin temizlenmesinden kurutulmasına kadar her aşamada yer alıyor. Kadınlar, bu işten elde ettikleri gelirle ev ekonomisine katkıda bulunuyor ve isot mevsimi boyunca hummalı bir çalışma sürdürüyorlar.
Şanlıurfa'nın Vazgeçilmezi: İsot
Şanlıurfa mutfağının önemli bir parçası olan isot, kent kültürünün ayrılmaz bir parçası haline gelmiş durumda.
Her yıl binlerce ton biber, isot haline getirilerek hem kent içi tüketim için hazırlanıyor hem de Türkiye’nin dört bir yanına gönderiliyor.