Dolandırıcılık ve suç örgütüne üye olmak suçlarından tutuklanan Bahar ve Nihal Candan'ın da aralarında bulunduğu 21 sanığın yargılandığı davada beşinci duruşma Küçükçekmece 5. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görüldü. Savcılık, tutuklu sanıkların tutukluluk hallerinin devam etmesini talep etti.
İddianamede, Bahar Candan için 14 yıldan 44 yıla kadar, Nihal Candan (gerçek adıyla Gülnihal Çiçek) içinse 8 yıldan 24 yıla kadar hapis cezası isteniyor. Duruşmaya, Bahar Candan dahil 10 tutuklu sanık katılırken, Nihal Candan, baba Hakan Candan, müştekiler ve taraf avukatları da hazır bulundu. Örgüt yöneticisi olarak belirtilen İlker Oflu ve Onur Apaydın ise SEGBİS (Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi) aracılığıyla duruşmaya katıldı. Duruşma sırasında Bahar Candan'ın sık sık arkasını dönerek ablası Nihal Candan’a gülümsediği gözlemlendi.
Duruşma salonunda bulunan Nihal Candan, tutuklu kardeşi Bahar Candan'a moral vermek amacıyla, “Kıyafetlerini dolaba yerleştirdim, tütsüler yaktım, sabah dua ettim, çok enerjik uyandım. Seninle eskisi gibi kahve içeceğiz. Sakın araya girme, avukatlar savunma yapsın” diyerek kardeşine el hareketiyle kalp işareti yaptı. Bahar Candan ise babasına dönerek, "Niye bu kadar uzatıyorlar? Biz neyin içerisindeyiz?" diye sitemde bulundu. Baba Hakan Candan ise kızını sakinleştirmeye çalışarak, "Sakin ol" dedi.
Bahar Candan savunmasında, sosyal medyada hesabına 13 milyon lira gelmiş gibi gösterdiği paylaşımın gerçeği yansıtmadığını belirterek, “Aslında hesabımda 1 milyon lira var, bu rakam tamamen uydurmaydı. Ablam ve benim bu davada olmamız dikkat dağıtıyor ve gerçeğin ortaya çıkmasına engel oluyor. Suçluların cezalandırılması gerektiğine inanıyorum ve bunun için medyada üzerime düşeni yaparım, ama bu dava bizimle alakalı değil" dedi.
Duruşmada ifade veren tanık Esra Çapan, kendisinin de mağdur olduğunu belirtti ve "Abim Ömer Çapan'a güvenip bu işe giren kişiler vardı. Abim ve Gökhan Aralan'ın fotoğrafları dolandırıcı oldukları iddiasıyla sosyal medyada paylaşıldı. Bu olaylardan sonra Ömer Şeker'e Facebook'tan yazdım ve delilleri paylaştım. Whatsapp grubunda mağdurlarla ilgili paylaşımlar yapılıyordu. Ben de arabamı geri alamadım, ne başka bir araç verildi ne de param iade edildi. Sanık Ömer Çapan dışındaki tüm sanıklardan şikayetçiyim" dedi.
Bir diğer tanık Sertaç Katırcı, hemşire olarak çalıştığı özel bir kurumda sanık Onur Apaydın’a serum taktığını anlattı. Katırcı, “Onur Apaydın'ın elinde bir yara vardı. Elinin üst tarafında bir iz olduğunu gördüm, ancak bunun mermi yarası mı yoksa başka bir şey mi olduğunu anlamadım” ifadelerini kullandı.
Savcı, müştekilerin zararlarının giderilmesi için sanıklara süre verilmesini ve tutuklu sanıkların tutukluluk hallerinin devam etmesini talep etti. Duruşma, sanık avukatlarının savunmalarıyla devam ediyor.